Eccentricity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eccentricity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eccentricity Nedir?

Eccentricity, bir nesnenin veya bir yörüngenin bir başka nesneye göre olan ayrılık veya sapmasıdır. Daha genel anlamda, bu kelime, toplumun kabul ettiği davranışlardan farklı bir şekilde düşünen veya hareket eden insanlar için de kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The eccentricity of the earth’s orbit causes the change in seasons. (Dünya’nın yörüngesinin eksantrikliği, mevsimlerin değişimine neden olur.)
  2. His eccentricity made him an interesting subject for a biography. (Onun tuhaflığı, bir biyografi için ilginç bir konu yaptı.)
  3. The artist’s eccentricity was reflected in his unusual paintings. (Sanatçının tuhaflığı, sıra dışı tablolarında yansıtıldı.)
  4. Her eccentricity was seen as a sign of creativity in her field. (Onun tuhaflığı, alanında yaratıcılığın bir işareti olarak görüldü.)
  5. The eccentricity of his behavior caused him to be ostracized by his colleagues. (Davranışlarındaki tuhaflık, meslektaşları tarafından dışlanmasına neden oldu.)
  6. The eccentricity of the design made the building stand out. (Tasarımındaki tuhaflık, binanın öne çıkmasını sağladı.)
  7. The writer’s eccentricity was evident in his unconventional writing style. (Yazarın tuhaflığı, sıra dışı yazım tarzında belli oldu.)
  8. Despite his eccentricity, he was a brilliant scientist. (Tuhaflığına rağmen, o parlak bir bilim adamıydı.)
  9. The eccentricity of the party’s theme made it memorable. (Partinin temasındaki tuhaflık, onu unutulmaz yaptı.)
  10. Her eccentricity was both charming and disconcerting. (Onun tuhaflığı, hem çekici hem de rahatsız ediciydi.)
  11. The company’s eccentricity in advertising paid off in increased sales. (Reklamlardaki tuhaflıklar, artan satışlarla kendini ödüllendirdi.)
  12. His eccentricity caused some people to view him as a genius, while others saw him as a madman. (Onun tuhaflığı, bazı insanların onu bir dahi olarak görmesine neden oldu, diğerleri ise onu deli olarak gördü.)
  13. The movie’s eccentricity made it a cult classic. (Filmin tuhaflığı, onu bir kült klasiği yaptı.)
  14. Despite her eccentricity, she was a beloved member of the community. (Tuhaflığına rağmen, topluluğun sevilen bir üyesiydi.)
  15. The eccentricity of his fashion choices always turned heads. (Moda tercihlerindeki tuhaflık, her zaman gözleri üzerine çekti.)
  16. His eccentricity was a result of his artistic temperament. (Onun tuhaflığı, sanatsal karakterinden kaynaklanıyordu.)
  1. The company’s eccentricity in its business practices made it a standout in its industry. (İş uygulamalarındaki tuhaflık, şirketi sektöründe öne çıkardı.)
  2. Her eccentricity made her the subject of many rumors and gossip. (Onun tuhaflığı, birçok söylenti ve dedikodunun konusu oldu.)
  3. The eccentricity of the party guests made for an entertaining evening. (Parti konuklarının tuhaflığı, eğlenceli bir akşam geçirmelerini sağladı.)
  4. His eccentricity was both a blessing and a curse in his personal life. (Onun tuhaflığı, kişisel hayatında hem bir nimet hem de bir lanetti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.