Early İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Early İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Early İle İlgili Cümleler

Early, “erken” anlamına gelen bir sıfattır. Aşağıda, “early” kelimesinin örnek cümlelerle İngilizce kullanımları yer almaktadır.

  1. Early birds catch the worm. (Erken kalkan yol alır.)
  2. The early morning sun shone brightly. (Erken saatlerde güneş parlak bir şekilde doğdu.)
  3. The early settlers in America faced many challenges. (Amerika’nın ilk yerleşimcileri birçok zorlukla karşı karşıya kaldı.)
  4. She was an early riser and loved to watch the sunrise. (O, erken kalkan biriydi ve güneşin doğuşunu izlemeyi sevdi.)
  5. We need to make early preparations for the party. (Parti için erken hazırlıklar yapmamız gerekiyor.)
  6. He was an early bloomer and started walking at just nine months old. (O, erken gelişen biriydi ve sadece dokuz aylıkken yürümeye başladı.)
  7. The early bird gets the best seat in the cinema. (Erken gelen sinemada en iyi koltuğu kapar.)
  8. She got up early to finish her homework. (O, ödevlerini bitirmek için erken kalktı.)
  9. The early stages of the project went smoothly. (Projenin erken aşamaları sorunsuz geçti.)
  10. The early 1900s saw many technological advancements. (1900’lerin başında birçok teknolojik ilerleme yaşandı.)
  11. The early years of a child’s life are critical for development. (Çocukların hayatının erken yılları, gelişim için kritiktir.)
  12. He arrived early to secure a good spot for the concert. (Konsere iyi bir yer bulmak için erken geldi.)
  13. The early spring flowers were blooming in the garden. (Baharın erken çiçekleri bahçede açmıştı.)
  14. She was an early adopter of new technology. (O, yeni teknolojilere erken adapte olan biriydi.)
  15. The early morning mist hung over the lake. (Erken sabah sis gölün üzerinde asılı kalmıştı.)
  16. They had an early start to their journey to avoid traffic. (Trafikten kaçınmak için seyah

irken erken başladılar.)
17. The early version of the software had many bugs. (Yazılımın erken versiyonu birçok hata içeriyordu.)

  1. The early Christians were persecuted for their beliefs. (Hristiyanlar inançlarından dolayı erken dönemde zulme uğradılar.)
  2. They made early preparations for the hurricane. (Kasırga için erken hazırlıklar yaptılar.)
  3. He retired early and enjoyed a long and happy retirement. (Erken emekli oldu ve uzun ve mutlu bir emeklilik yaşadı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.