Drunkenness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drunkenness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drunkenness Nedir?

Drunkenness, aşırı miktarda alkol tüketimi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durumda kişi, normal işlevlerini yerine getiremez hale gelir ve kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Alkolizm olarak da bilinen bu durum, sağlık sorunlarına ve sosyal sorunlara yol açabilir.

Örnek Cümleler:

  1. Drunkenness is a serious issue that can cause a lot of harm to both individuals and society. (Drunkenness, hem bireyler hem de toplum için ciddi sorunlara neden olabilen önemli bir konudur.)
  2. He was arrested for drunkenness and disorderly conduct. (O, sarhoşluk ve düzensiz davranış nedeniyle tutuklandı.)
  3. The dangers of drunkenness are well known. (Sarhoşluğun tehlikeleri iyi bilinmektedir.)
  4. She had a history of drunkenness and was struggling to quit drinking. (O, sarhoşluğa yönelik bir geçmişi vardı ve içmeyi bırakmakta zorlanıyordu.)
  5. The effects of drunkenness can be long-lasting and damaging. (Sarhoşluğun etkileri uzun sürebilir ve zararlı olabilir.)
  6. He was fired from his job due to his drunkenness. (O, sarhoşluğu nedeniyle işinden kovuldu.)
  7. The police have been cracking down on drunkenness in the city. (Polis, şehirdeki sarhoşlukları önlemek için sıkı tedbirler alıyor.)
  8. The party was ruined by his drunkenness. (Parti, onun sarhoşluğu nedeniyle mahvoldu.)
  9. She had to go to rehab to address her issues with drunkenness. (O, sarhoşluk sorunlarıyla başa çıkmak için rehabilitasyona gitmek zorunda kaldı.)
  10. The consequences of drunkenness can be severe, including accidents and injuries. (Sarhoşluğun sonuçları, kazalar ve yaralanmalar da dahil olmak üzere ciddi olabilir.)
  11. He was warned about the dangers of drunkenness but didn’t listen. (O, sarhoşluğun tehlikeleri konusunda uyarıldı ancak dinlemedi.)
  1. The bar refused to serve him more alcohol due to his obvious drunkenness. (Bar, açıkça sarhoş olduğu için ona daha fazla alkol servis etmeyi reddetti.)
  2. The company has a strict policy against drunkenness in the workplace. (Şirket, işyerinde sarhoşluğa karşı sıkı bir politikaya sahiptir.)
  3. She struggled with drunkenness for years before seeking help. (O, yardım aramadan önce yıllar boyunca sarhoşlukla mücadele etti.)
  4. The effects of drunkenness can impair a person’s judgment and decision-making abilities. (Sarhoşluğun etkileri, bir kişinin karar verme yeteneğini ve yargılamasını etkileyebilir.)
  5. The police officer suspected drunkenness when he smelled alcohol on the driver’s breath. (Polis memuru, sürücünün nefesinde alkol kokusu olduğunda sarhoşluğu şüphelendi.)
  6. He was ashamed of his drunkenness and decided to seek help. (O, sarhoşluğundan utanıyordu ve yardım aramaya karar verdi.)
  7. The health risks associated with drunkenness include liver disease, high blood pressure, and heart disease. (Sarhoşluğun ilişkilendirilen sağlık riskleri arasında karaciğer hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalığı bulunur.)
  8. The party ended in chaos due to the guests’ drunkenness. (Konukların sarhoşluğu nedeniyle parti kaosla sonuçlandı.)
  9. He regretted his drunkenness and promised to never let it happen again. (O, sarhoşluğundan pişman oldu ve bir daha asla yaşamayacağına söz verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.