Drizzle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drizzle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Drizzle Nedir?

Drizzle, hafif bir yağmur şeklidir. Bu yağmur türü, yağmur damlalarının çapının 0,5 mm’den küçük olduğu zamanlarda meydana gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The drizzle started to fall just as we arrived at the beach. (Drizzle plajdayken varmaya başladı.)
  2. I can’t see anything in this drizzle. (Bu çisentiğinde hiçbir şey göremiyorum.)
  3. The drizzle turned into a heavy rainstorm. (Drizzle ağır bir yağmur fırtınasına dönüştü.)
  4. The drizzle was so light that I didn’t need an umbrella. (Drizzle o kadar hafifti ki şemsiye kullanmama gerek yoktu.)
  5. I love the sound of drizzle on the roof. (Çatıda çisentiğin sesini seviyorum.)
  6. The drizzle is making the roads slippery. (Drizzle yolları kayganlaştırıyor.)
  7. The drizzle is not enough to water the plants. (Drizzle bitkileri sulamak için yeterli değil.)
  8. We decided to go for a walk in the drizzle. (Drizzle’da yürüyüşe çıkmaya karar verdik.)
  9. The drizzle is good for the farmers’ crops. (Drizzle, çiftçilerin mahsulleri için iyidir.)
  10. I love the smell of the earth after a drizzle. (Drizzle’dan sonra toprağın kokusunu seviyorum.)
  11. The drizzle made the streets shiny. (Drizzle, sokakları parlak yaptı.)
  12. The drizzle stopped just as we were about to leave. (Drizzle ayrılmak üzereyken durdu.)
  13. The drizzle is so light that it’s hard to see. (Drizzle o kadar hafif ki görmek zor.)
  14. The drizzle ruined our plans for a picnic. (Drizzle piknik planlarımızı mahvetti.)
  15. I always forget my umbrella when it’s just drizzling. (Sadece drizzling olduğunda şemsiyemi unutuyorum.)
  16. The drizzle is making my hair frizzy. (Drizzle saçımı kabartıyor.)
  17. The drizzle is a common occurrence in this part of the country. (Drizzle, bu ülkenin bu bölgesinde yaygın bir olaydır.)
    18
  1. The drizzle made the cityscape look surreal. (Drizzle, şehir manzarasını sürrealist görünmesini sağladı.)
  2. The drizzle turned into a downpour in a matter of minutes. (Drizzle birkaç dakika içinde sağanak yağmura dönüştü.)
  3. The drizzle was a welcome relief from the scorching heat. (Drizzle, yakıcı sıcaktan hoş bir rahatlama sağladı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Drizzle plajdayken varmaya başladı.
  2. Bu çisentiğinde hiçbir şey göremiyorum.
  3. Drizzle ağır bir yağmur fırtınasına dönüştü.
  4. Drizzle o kadar hafifti ki şemsiye kullanmama gerek yoktu.
  5. Çatıda çisentiğin sesini seviyorum.
  6. Drizzle yolları kayganlaştırıyor.
  7. Drizzle bitkileri sulamak için yeterli değil.
  8. Drizzle’da yürüyüşe çıkmaya karar verdik.
  9. Drizzle, çiftçilerin mahsulleri için iyidir.
  10. Drizzle’dan sonra toprağın kokusunu seviyorum.
  11. Drizzle, sokakları parlak yaptı.
  12. Drizzle ayrılmak üzereyken durdu.
  13. Drizzle o kadar hafif ki görmek zor.
  14. Drizzle piknik planlarımızı mahvetti.
  15. Sadece drizzling olduğunda şemsiyemi unutuyorum.
  16. Drizzle saçımı kabartıyor.
  17. Drizzle, bu ülkenin bu bölgesinde yaygın bir olaydır.
  18. Drizzle, şehir manzarasını sürrealist görünmesini sağladı.
  19. Drizzle birkaç dakika içinde sağanak yağmura dönüştü.
  20. Drizzle, yakıcı sıcaktan hoş bir rahatlama sağladı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.