Drain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Drain kelimesinin Türkçe anlamı:
Drain kelimesi, sıvı veya gazın bir noktadan başka bir noktaya akmasını sağlayan bir boru veya kanalizasyon sistemini ifade eder. Aynı zamanda bir yeri su veya sıvıdan boşaltmak için kullanılan bir delik veya kanalizasyon da ifade edebilir.
Örnek cümleler:
1. The sink is clogged, we need to unclog the drain. (Lavabo tıkalı, drenajı açmamız gerekiyor.)
2. The rainwater is not draining properly from the roof. (Yağmur suyu çatıdan düzgün bir şekilde akıtılmıyor.)
3. The swamp has been drained to make way for new construction. (Bataklık, yeni inşaat için yer açmak için kurutuldu.)
4. The water in the bathtub is not draining properly. (Küvetin suyu düzgün bir şekilde boşalmıyor.)
5. The city installed new drains to prevent flooding. (Şehir, su baskınlarını önlemek için yeni drenajlar kurdu.)
6. She poured the pasta into the colander to drain the water. (Makarnayı süzmek için, süzgece döktü.)
7. The dishwasher has a built-in drain to dispose of the dirty water. (Bulaşık makinesi, kirli suyu atmak için dahili bir drenajı vardır.)
8. The construction workers dug a drain to divert the water away from the building. (İnşaat işçileri, suyu binadan uzaklaştırmak için bir drenaj kazdılar.)
9. The garden is flooded because the drain is blocked. (Bahçe tıkanıklığı nedeniyle su altında kaldı.)
10. The storm drain helps prevent flooding in the streets. (Fırtına drenajı, sokaklarda su baskınlarını önlemeye yardımcı olur.)
11. She accidentally dropped her earring down the drain. (Kulağındaki küpeliğini kazayla lavaboya düşürdü.)
12. The city had to replace the old drain because it was no longer functioning properly. (Şehir, artık düzgün çalışmadığı için eski drenajı değiştirmek zorunda kaldı.)
13. They had to remove the drain to fix the leaky pipe. (Sızan boruyu tamir etmek için drenajı çıkarmaları gerekti.)
14. The swimming pool has a drain at the bottom to empty the water. (Yüzme havuzu, suyu boşaltmak için altında bir drenajı var.)
15. The sink drain smells bad and needs to be cleaned. (Lavabo drenajı kötü kokuyor ve temizlenmesi gerekiyor.)
16. The drain on the air conditioner is clogged, so it’s not working properly. (Klimanın drenajı tıkandığı için düzgün çalışmıyor.)
17. The sink overflowed because the drain was blocked. (Lavabo tıkalı olduğu için taştı.)
18
- They installed a drainpipe to channel the rainwater away from the building’s foundation. (Bina temelinden yağmur suyunu uzaklaştırmak için bir drenaj borusu kuruldu.)
- The mechanic drained the oil from the car before replacing the filter. (Mekanik, filtre değiştirmeden önce arabadan yağı boşalttı.)
- The rain garden uses plants to naturally drain excess rainwater. (Yağmur bahçesi, fazla yağmur suyunu doğal olarak süzmek için bitkiler kullanır.)
Türkçe karşılıklar:
1. Lavabo tıkalı, drenajı açmamız gerekiyor.
2. Yağmur suyu çatıdan düzgün bir şekilde akıtılmıyor.
3. Bataklık, yeni inşaat için yer açmak için kurutuldu.
4. Küvetin suyu düzgün bir şekilde boşalmıyor.
5. Şehir, su baskınlarını önlemek için yeni drenajlar kurdu.
6. Makarnayı süzmek için, süzgece döktü.
7. Bulaşık makinesi, kirli suyu atmak için dahili bir drenajı vardır.
8. İnşaat işçileri, suyu binadan uzaklaştırmak için bir drenaj kazdılar.
9. Bahçe tıkanıklığı nedeniyle su altında kaldı.
10. Fırtına drenajı, sokaklarda su baskınlarını önlemeye yardımcı olur.
11. Kulağındaki küpeliğini kazayla lavaboya düşürdü.
12. Şehir, artık düzgün çalışmadığı için eski drenajı değiştirmek zorunda kaldı.
13. Sızan boruyu tamir etmek için drenajı çıkarmaları gerekti.
14. Yüzme havuzu, suyu boşaltmak için altında bir drenajı var.
15. Lavabo drenajı kötü kokuyor ve temizlenmesi gerekiyor.
16. Klimanın drenajı tıkandığı için düzgün çalışmıyor.
17. Lavabo tıkalı olduğu için taştı.
18. Bina temelinden yağmur suyunu uzaklaştırmak için bir drenaj borusu kuruldu.
19. Mekanik, filtre değiştirmeden önce arabadan yağı boşalttı.
20. Yağmur bahçesi, fazla yağmur suyunu doğal olarak süzmek için bitkiler kullanır.
Hemen Yorum Yaz