Downhill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Downhill Nedir?
Downhill, Türkçede “aşağı yokuş” olarak ifade edilen, yokuş aşağı doğru olan hareketleri ifade eden bir terimdir. Genellikle bisiklet, kayak, snowboard gibi sporlarda kullanılır.
Örnek Cümleler:
- He started to go downhill faster and faster on his bike. (O bisikletiyle aşağı doğru hızlanmaya başladı.)
- I’m not very good at skiing downhill. (Kayakta aşağıya doğru pek iyi değilim.)
- The sled went downhill so fast, I thought we were going to crash. (Kızak çok hızlı aşağıya doğru gitti, çarpacağımızı düşündüm.)
- The car was out of control and started to go downhill. (Araba kontrolsüzce aşağı doğru gitmeye başladı.)
- The ski resort has a really steep downhill slope. (Kayak tesisi gerçekten dik bir aşağı yamaça sahip.)
- She enjoyed the downhill part of the bike ride the most. (En çok bisiklet gezisindeki aşağı yokuşu sevdi.)
- The snowboarder sped down the downhill course with ease. (Karlı kaykaycı kolaylıkla aşağı yarış parkurunu hızla indi.)
- It’s always scary going downhill on a roller coaster. (Roller coaster’da aşağı doğru gitmek her zaman korkutucudur.)
- The biker hit a rock and went flying downhill. (Bisikletçi bir kayaya çarptı ve aşağı doğru uçtu.)
- The skier was too tired to ski downhill anymore. (Kayakçı artık aşağıya kayak yapacak kadar yorgundu.)
- The sledding hill is perfect for a quick downhill ride. (Kızak tepesi hızlı bir aşağı yolculuğu için mükemmel.)
- The cyclist had a downhill advantage in the race. (Yarışta bisikletçi aşağı yokuş avantajına sahipti.)
- The skier lost control and tumbled downhill. (Kayakçı kontrolü kaybetti ve aşağı doğru yuvarlandı.)
- The snowboarder caught some
air on the downhill jump. (Karlı kaykaycı aşağı yokuş zıplama noktasında havada kaldı.)
15. The downhill section of the trail was the most challenging. (Patika yolunun aşağı yamaç bölümü en zorlu olanıydı.)
- The sled picked up speed as it went downhill. (Kızak aşağı doğru ilerledikçe hızlandı.)
- I love the feeling of wind in my face as I go downhill on my bike. (Bisikletimle aşağı yokuşa doğru giderken yüzümdeki rüzgar hissini seviyorum.)
- The skier took a fall on the downhill slope. (Kayakçı aşağı yamaçta düştü.)
- The downhill race was the last event of the competition. (Aşağı yokuş yarışı, yarışmanın son etkinliğiydi.)
- The mountain biker tackled the rocky downhill trail with skill. (Dağ bisikletçisi kayalık aşağı yamaç patikasını ustalıkla ele aldı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Aşağı doğru hızlanmak
- Aşağı yamaçta kayak yapmak
- Kızak çok hızlı aşağı doğru gitmek
- Aşağı doğru gitmeye başlamak
- Dik bir aşağı yamaç
- Bisiklet gezisindeki aşağı yokuş
- Karlı kaykaycı hızla aşağı yarış parkurunu indi
- Roller coaster’da aşağı doğru gitmek
- Aşağı doğru uçmak
- Aşağıya kayak yapmak
- Hızlı bir aşağı yolculuğu
- Aşağı yokuş avantajı
- Aşağı doğru yuvarlanmak
- Aşağı yokuş zıplama noktasında havada kalmak
- Patika yolunun aşağı yamaç bölümü
- Aşağı doğru ilerledikçe hızlanmak
- Bisikletimle aşağı yokuşa doğru giderken yüzümdeki rüzgar hissi
- Aşağı yamaçta düşmek
- Aşağı yokuş yarışı
- Kayalık aşağı yamaç patikasını ele almak
Hemen Yorum Yaz