Down Payment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down Payment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Down Payment Nedir?

Down payment, satın alınacak bir mülk veya araç için yapılan peşin ödemeye denir. Bu ödeme genellikle satın alma fiyatının belirli bir yüzdesi olarak belirlenir ve satın alma işlemi sırasında gerçekleştirilir.

20 Örnek Cümle:

  1. I had to save up for months to make a down payment on my new car. (Yeni arabam için bir peşinat yapmak için aylarca biriktirmek zorunda kaldım.)
  2. The down payment on the house was more than I expected, but it was worth it. (Ev için yapılan peşinat beklediğimden daha fazlaydı ama buna değdi.)
  3. We were able to get a better interest rate on our mortgage because we made a larger down payment. (Daha büyük bir peşinat yaptığımız için mortgage faiz oranımızı düşürebildik.)
  4. The car dealership required a down payment of 10% to secure the sale. (Araba satıcısı satışı garanti altına almak için %10 peşinat istedi.)
  5. The down payment for the apartment was more than I had in savings, so I had to take out a loan. (Daire için yapılacak peşinat birikimlerimden daha fazlaydı, bu yüzden kredi çekmek zorunda kaldım.)
  6. The down payment on the furniture was only 20%, so I was able to pay it off quickly. (Mobilya için yapılacak peşinat sadece %20 olduğu için hızlıca ödeyebildim.)
  7. We were able to negotiate a lower down payment with the seller because of some issues with the property. (Mülkle ilgili bazı sorunlar olduğu için satıcıyla daha düşük bir peşinat için pazarlık yapabildik.)
  8. The down payment on the car was so high that I had to consider buying a used one instead. (Araba için yapılacak peşinat o kadar yüksekti ki, bunun yerine ikinci el araba almaya karar verdim.)
  9. I was able to avoid paying private mortgage insurance by making a 20% down payment on my home. (Ev için %20 peşinat yaptığım için özel mortgage sigortası ödemekten kurtuldum.)
  10. The down payment for the new refrigerator was only $50, so I decided to buy it. (Yeni buzdolabı için yapılacak peşinat sadece 50 dolar olduğu için satın almaya karar verdim.)
  11. We had to make a down payment on the vacation rental to secure our reservation. (Tatil kiralama için rezervasyonumuzu garanti altına almak için peşinat yapmamız gerekti.)
  12. I was surprised at how much the down payment for the boat was, but I still decided to go through with the purchase. (Tekne için yapılacak peşinatın ne kadar

    fazla olduğuna şaşırdım, ama yine de satın almaya karar verdim.)

  13. The down payment for the new apartment was reasonable, so we were able to afford it. (Yeni daire için yapılacak peşinat makul olduğu için karşılayabildik.)
  14. I was able to negotiate a lower down payment by agreeing to a higher interest rate. (Daha yüksek bir faiz oranına razı olmak suretiyle daha düşük bir peşinat için pazarlık yapabildim.)
  15. We decided to put a larger down payment on the house so that our monthly mortgage payments would be lower. (Aylık mortgage ödemelerimizin daha düşük olması için ev için daha büyük bir peşinat yapmaya karar verdik.)
  16. The seller required a down payment of 30% to secure the purchase of the business. (İşletmeyi satın almak için satıcı %30 peşinat istedi.)
  17. I had to borrow money from my parents to make the down payment on the new car. (Yeni arabam için peşinat yapabilmek için ailemden para ödünç almak zorunda kaldım.)
  18. We were able to get a better deal on the house by making a larger down payment. (Daha büyük bir peşinat yaparak ev için daha iyi bir anlaşma yapabildik.)
  19. The down payment for the wedding venue was more than we expected, but we decided to go through with it anyway. (Düğün mekanı için yapılacak peşinat beklediğimizden daha fazla olsa da, yine de devam etmeye karar verdik.)
  20. The car dealership offered a zero down payment option, but the interest rate was much higher. (Araba satıcısı sıfır peşinat seçeneği sunsa da, faiz oranı çok daha yüksekti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.