Doubly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doubly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doubly nedir?

Doubly, İngilizcede “çift” veya “iki katı” anlamlarına gelen bir sıfattır. Doubly sözcüğü özellikle matematik ve bilgisayar bilimleri gibi teknik alanlarda sıkça kullanılır. Doubly, bir şeyin iki katı olduğunu veya iki yönlü olarak hareket edebildiğini ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. My investment has doubled in the last year. (Yatırımım geçen yıl iki katına çıktı.)
  2. The company is aiming to double its profits this year. (Şirket bu yıl karını iki katına çıkarmayı hedefliyor.)
  3. I’m doubly excited for this trip because I’ve never been to Europe before and I’m going with my best friend. (Avrupa’ya hiç gitmedim ve en iyi arkadaşımla gidiyorum, bu seyahate çifti heyecanlıyım.)
  4. The hotel room had a double bed. (Otel odasında çift kişilik yatak vardı.)
  5. The company has a double standard when it comes to enforcing rules. (Kurum kuralları uygulamak konusunda çift standartlı davranıyor.)
  6. The criminal was charged with double murder. (Suçlu çift cinayetle suçlandı.)
  7. The singer gave a doubly impressive performance by singing and playing the guitar at the same time. (Şarkıcı aynı anda şarkı söyleyip gitar çalarak çifti etkileyici bir performans sergiledi.)
  8. The book was doubly interesting because it was both informative and entertaining. (Kitap hem bilgilendirici hem de eğlenceli olduğu için çifti ilginçti.)
  9. The city’s population has doubled in the last decade. (Şehrin nüfusu son on yılda iki katına çıktı.)
  10. The cake recipe called for double the amount of sugar I usually use. (Kek tarifi normalde kullandığım şeker miktarının iki katını istedi.)
  11. The athlete set a new record by jumping double her body length. (Sporcu vücut uzunluğunun iki katı kadar atlayarak yeni bir rekor kırdı.)
  12. The movie theater had a double feature showing two movies for the price of one. (Sinema, bir bilet fiyatına iki film gösteren çift özellikli bir filme sahipti.)
  13. The storm caused double the amount of damage that was expected. (Fırtına beklenenden iki katı kadar hasara neden oldu.)
  14. The car had double the amount of horsepower as the previous model. (Araba önceki modele göre iki katı kadar güce sahipti.)
  15. The program was doubly effective because it combined exercise and a healthy diet. (Program, egzersiz ve sağlıklı bir diyeti birleştirdiği için çifti etkiliydi.)
  16. The budget for the project was doubled to allow for more resources. (Proje için bütçe, daha fazla kaynak sağlamak için

iki katına çıkarıldı.)
17. The hotel had a double occupancy rate during the peak season. (Otel, en yoğun sezonda çift kişilik doluluk oranına sahipti.)

  1. The scientist made a doubly important discovery because it not only confirmed previous research but also opened up new possibilities. (Bilim adamı çifti önemli bir keşif yaptı çünkü hem önceki araştırmaları doğruladı hem de yeni olanaklar açtı.)
  2. The dress had a double layer of fabric to prevent it from being see-through. (Elbise, görünür olmasını önlemek için çift katmanlı kumaşa sahipti.)
  3. The politician’s double talk made it difficult to understand his true position on the issue. (Politikacının çift konuşması, konudaki gerçek tutumunu anlamayı zorlaştırdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.