Dotage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dotage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dotage Nedir?

Dotage, yaşlılık döneminde zihinsel yeteneklerin azalması ve hafıza kaybı gibi semptomların görüldüğü durumdur.

Dotage İle İlgili Örnek Cümleler

  1. His father’s dotage had made him forgetful. (Babasının bunaklığı onu unutkan yapmıştı.)
  2. In his dotage, he would often repeat the same stories. (Yaşlandığında, sık sık aynı hikayeleri tekrar ederdi.)
  3. She couldn’t care for her mother in her dotage. (Yaşlılık döneminde annesiyle ilgilenemedi.)
  4. The king’s dotage was seen as a weakness by his enemies. (Kralın bunaklığı düşmanları tarafından bir zayıflık olarak görüldü.)
  5. The old woman’s dotage made her vulnerable. (Yaşlı kadının bunaklığı onu savunmasız kıldı.)
  6. His dotage prevented him from enjoying life to the fullest. (Bunaklığı hayatın tadını çıkarmasını engelledi.)
  7. The old man’s dotage made him dependent on his children. (Yaşlı adamın bunaklığı çocuklarına bağımlı hale getirdi.)
  8. In her dotage, she became more forgetful and easily confused. (Yaşlandığında, daha unutkan ve kolayca kafası karışıyordu.)
  9. His dotage was a sad reminder of his once great mind. (Bunaklığı, bir zamanlar büyük bir zekaya sahip olduğunun üzücü bir hatırlatmasıydı.)
  10. The old woman’s dotage made her lose touch with reality. (Yaşlı kadının bunaklığı onu gerçeklikten koparıyordu.)
  11. His dotage made him unable to recognize his own family members. (Bunaklığı, kendi aile üyelerini tanıyamamasına neden oldu.)
  12. In her dotage, she spent most of her time reminiscing about the past. (Yaşlandığında, çoğu zaman geçmişi hatırlamakla geçiriyordu.)
  13. The old man’s dotage made him a burden on his caregivers. (Yaşlı adamın bunaklığı bakım verenleri için bir yük oldu.)
  14. His dotage robbed him of his dignity and independence. (Bunaklığı, onun saygınlığını ve bağımsızlığını çaldı.)
  15. In her dotage, she became more fearful and paranoid. (Yaşlandığında, daha korkak ve paranoyak hale geldi.)
  16. The old woman’s dotage made her susceptible to scams and frauds. (Yaşlı kadının bunaklığı onu dolandırıcılık ve sahtekarlıklara karşı hassas kıldı.)
  17. His dotage made him less sociable and more isolated. (Bunaklığı, onu daha az sosyal ve daha yalnız hale getirdi.)
  18. In her dotage, she started to forget important dates and events. (Ya

şlandığında, önemli tarihleri ve olayları unutmaya başladı.)
19. The old man’s dotage made him unable to take care of himself. (Yaşlı adamın bunaklığı kendine bakamamasına neden oldu.)

  1. His dotage was a reminder that no one is immune to aging and its effects. (Bunaklığı, hiç kimsenin yaşlanmaya ve etkilerine karşı bağışıklık kazanmadığını hatırlatıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.