Dossier İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dossier İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dossier

Dossier, Türkçede “dosya” anlamına gelir. Bir kişi veya olay hakkında toplanan bilgilerin belgelerinin düzenli olarak saklandığı dosya anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. The investigator created a dossier of evidence to support his case. (Araştırmacı, davasını desteklemek için kanıt dosyası oluşturdu.)
  2. The company keeps a dossier of each employee’s performance record. (Şirket, her çalışanın performans kaydının bulunduğu bir dosya tutar.)
  3. The journalist submitted a dossier of her research to the editor. (Gazeteci, araştırmasının dosyasını editöre sundu.)
  4. The dossier contained all of the suspect’s criminal history. (Dosya, şüphelinin tüm suç geçmişini içeriyordu.)
  5. The lawyer requested a dossier of all the evidence collected by the prosecution. (Avukat, savcılık tarafından toplanan tüm kanıtların bir dosyasını istedi.)
  6. The school keeps a dossier of each student’s academic record. (Okul, her öğrencinin akademik kaydının tutulduğu bir dosya tutar.)
  7. The detective compiled a dossier of all the suspects in the case. (Dedektif, davada yer alan tüm şüphelilerin dosyasını derledi.)
  8. The government keeps a dossier of individuals who are considered to be a threat to national security. (Hükümet, ulusal güvenliğe tehdit olarak kabul edilen bireylerin dosyasını tutar.)
  9. The HR department maintains a dossier of each employee’s salary history. (İK departmanı, her çalışanın maaş geçmişinin bulunduğu bir dosya tutar.)
  10. The therapist kept a dossier of her patient’s progress. (Terapist, hastasının ilerleme kaydını tuttu.)
  11. The journalist obtained a dossier of confidential documents through a source. (Gazeteci, bir kaynak aracılığıyla gizli belgelerin dosyasını elde etti.)
  12. The government released a dossier of evidence linking the country to the terrorist attack. (Hükümet, ülkeyi terör saldırısıyla ilişkilendiren kanıtların bir dosyasını yayınladı.)
  13. The private investigator compiled a dossier of evidence to present to the client. (Özel dedektif, müşteriye sunmak için kanıt dosyası derledi.)
  14. The museum keeps a dossier of each piece in its collection. (Müze, koleksiyonundaki her eserin dosyasını tutar.)
  15. The immigration officer reviewed the applicant’s dossier before granting the visa. (Göçmenlik memuru, vize vermeden önce başvuru sahibinin dosyasını inceledi.)
  16. The professor keeps a dossier of each student’s research papers. (Profesör, her öğrencinin araştırma kağıtlarının bulunduğu bir dosya tutar.)
  17. The committee created a dossier of information about the candidates for the position. (Komite, pozisyon için adaylar hakkında bilgi dosyas
  1. The insurance company keeps a dossier of each policyholder’s claims history. (Sigorta şirketi, her poliçe sahibinin talep geçmişinin bulunduğu bir dosya tutar.)
  2. The judge reviewed the dossier of evidence before making a ruling. (Hakim, karar vermeden önce kanıt dosyasını inceledi.)
  3. The government agency requested a dossier of information on the company’s financial records. (Hükümet ajansı, şirketin mali kayıtları hakkında bilgi dosyası istedi.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.