Dossier İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Dossier
Dossier, Türkçede “dosya” anlamına gelir. Bir kişi veya olay hakkında toplanan bilgilerin belgelerinin düzenli olarak saklandığı dosya anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- The investigator created a dossier of evidence to support his case. (Araştırmacı, davasını desteklemek için kanıt dosyası oluşturdu.)
- The company keeps a dossier of each employee’s performance record. (Şirket, her çalışanın performans kaydının bulunduğu bir dosya tutar.)
- The journalist submitted a dossier of her research to the editor. (Gazeteci, araştırmasının dosyasını editöre sundu.)
- The dossier contained all of the suspect’s criminal history. (Dosya, şüphelinin tüm suç geçmişini içeriyordu.)
- The lawyer requested a dossier of all the evidence collected by the prosecution. (Avukat, savcılık tarafından toplanan tüm kanıtların bir dosyasını istedi.)
- The school keeps a dossier of each student’s academic record. (Okul, her öğrencinin akademik kaydının tutulduğu bir dosya tutar.)
- The detective compiled a dossier of all the suspects in the case. (Dedektif, davada yer alan tüm şüphelilerin dosyasını derledi.)
- The government keeps a dossier of individuals who are considered to be a threat to national security. (Hükümet, ulusal güvenliğe tehdit olarak kabul edilen bireylerin dosyasını tutar.)
- The HR department maintains a dossier of each employee’s salary history. (İK departmanı, her çalışanın maaş geçmişinin bulunduğu bir dosya tutar.)
- The therapist kept a dossier of her patient’s progress. (Terapist, hastasının ilerleme kaydını tuttu.)
- The journalist obtained a dossier of confidential documents through a source. (Gazeteci, bir kaynak aracılığıyla gizli belgelerin dosyasını elde etti.)
- The government released a dossier of evidence linking the country to the terrorist attack. (Hükümet, ülkeyi terör saldırısıyla ilişkilendiren kanıtların bir dosyasını yayınladı.)
- The private investigator compiled a dossier of evidence to present to the client. (Özel dedektif, müşteriye sunmak için kanıt dosyası derledi.)
- The museum keeps a dossier of each piece in its collection. (Müze, koleksiyonundaki her eserin dosyasını tutar.)
- The immigration officer reviewed the applicant’s dossier before granting the visa. (Göçmenlik memuru, vize vermeden önce başvuru sahibinin dosyasını inceledi.)
- The professor keeps a dossier of each student’s research papers. (Profesör, her öğrencinin araştırma kağıtlarının bulunduğu bir dosya tutar.)
- The committee created a dossier of information about the candidates for the position. (Komite, pozisyon için adaylar hakkında bilgi dosyas
- The insurance company keeps a dossier of each policyholder’s claims history. (Sigorta şirketi, her poliçe sahibinin talep geçmişinin bulunduğu bir dosya tutar.)
- The judge reviewed the dossier of evidence before making a ruling. (Hakim, karar vermeden önce kanıt dosyasını inceledi.)
- The government agency requested a dossier of information on the company’s financial records. (Hükümet ajansı, şirketin mali kayıtları hakkında bilgi dosyası istedi.)
(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)
Hemen Yorum Yaz