Dose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dose

Türkçe Anlamı: miktar, doz, ölçü

Örnek Cümleler:

  1. I need a dose of caffeine to wake up in the morning. (Sabahları uyanmak için bir doz kafeine ihtiyacım var.)
  2. The doctor prescribed a small dose of medicine for the child. (Doktor, çocuk için küçük bir ilaç dozu reçete etti.)
  3. Please take the recommended dose of medicine. (Lütfen önerilen ilaç dozunu alın.)
  4. The recipe calls for a dose of salt and pepper. (Tarifte tuz ve biberin bir ölçüsü isteniyor.)
  5. The patient received a lethal dose of poison. (Hasta ölümcül bir zehir dozu aldı.)
  6. You should take a double dose of the medication if you missed a dose. (Bir dozu kaçırdıysanız ilacın iki katını almalısınız.)
  7. He drank a dose of cough syrup to soothe his sore throat. (Boğazını yatıştırmak için öksürük şurubu içti.)
  8. The proper dose of fertilizer can improve plant growth. (Doğru gübre dozu bitki büyümesini artırabilir.)
  9. The recipe calls for a dose of vanilla extract. (Tarifte vanilya özütünün bir miktarı isteniyor.)
  10. You can adjust the dose of seasoning to your taste. (Baharat dozunu kendi tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.)
  11. The recommended dose of vitamins is different for adults and children. (Vitaminlerin önerilen dozu yetişkinler ve çocuklar için farklıdır.)
  12. The doctor increased the dose of medication to help manage the patient’s pain. (Doktor, hastanın ağrısını yönetmeye yardımcı olmak için ilaç dozunu artırdı.)
  13. The patient’s dose of insulin needs to be adjusted according to their blood sugar levels. (Hastanın insülin dozu, kan şekeri seviyelerine göre ayarlanmalıdır.)
  14. The recipe calls for a dose of red pepper flakes. (Tarifte kırmızı biberi bir ölçüsü isteniyor.)
  15. She took a small dose of sleeping pills to help her fall asleep. (Uyku haplarından küçük bir doz aldı, uykuya dalmasına yardımcı olmak için.)
  16. The dosage of the medication should be gradually decreased before stopping it completely. (İlaç dozu tamamen durdurulmadan önce yavaş yavaş azaltılmalıdır.)
  17. The recipe calls for a dose of lemon zest. (Tarifte limon kabuğu rendesinin bir ölçüsü isteniyor.)
  18. He accidentally took a double dose of his allergy medication. (Alerji ilacının iki katını yanlışlıkla aldı.)
  19. The dose of radiation therapy is carefully calculated to target cancer cells while minimizing damage to healthy tissue. (Radyasyon tedavisinin dozu, sağlıklı dokuda hasarı en aza indir
  1. The company increased the dose of marketing efforts to promote their new product. (Şirket, yeni ürünlerini tanıtmak için pazarlama çabalarının dozunu artırdı.)

Türkçe Karşılıkları:

  • miktar
  • doz
  • ölçü

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.