Doleful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doleful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Doleful

Doleful, Türkçe anlamı “üzücü, hüzünlü, kederli” olan bir sıfattır. Aşağıda, doleful kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir:

  1. She gave a doleful sigh when she heard the news. (O haberleri duyduğunda üzüntü dolu bir iç çekiş verdi.)
  2. The doleful sound of the funeral march filled the air. (Cenaze marşının hüzünlü sesi havayı doldurdu.)
  3. The old woman had a doleful expression on her face. (Yaşlı kadının yüzünde hüzünlü bir ifade vardı.)
  4. The doleful scene left a lasting impression on me. (Hüzünlü sahne benim üzerimde kalıcı bir izlenim bıraktı.)
  5. The doleful news was hard to bear. (Üzücü haber taşımak zordu.)
  6. The doleful mood in the room was palpable. (Odada hüzünlü bir hava hissediliyordu.)
  7. His doleful eyes revealed his inner turmoil. (Onun hüzünlü gözleri içindeki çalkantıyı ortaya çıkardı.)
  8. The doleful melody of the song brought tears to her eyes. (Şarkının hüzünlü melodisi gözlerinde yaşlara neden oldu.)
  9. The doleful state of the world weighed heavily on her mind. (Dünyanın hüzünlü hali zihninde ağır basıyordu.)
  10. The doleful news spread quickly throughout the town. (Üzücü haber kasaba genelinde hızla yayıldı.)
  11. The doleful atmosphere of the funeral made everyone feel sad. (Cenaze töreninin hüzünlü atmosferi herkesi üzgün hissettirdi.)
  12. The doleful look in her eyes betrayed her true feelings. (Gözlerindeki hüzünlü ifade gerçek hislerini ele veriyordu.)
  13. The doleful story of the orphan touched everyone’s heart. (Yetimin hüzünlü hikayesi herkesin kalbini dokundu.)
  14. The doleful scene of the war-torn city was heartbreaking. (Savaşın yıkılmış şehrinin hüzünlü sahnesi yürek burkucuydu.)
  15. The doleful reality of the situation was hard to accept. (Durumun hüzünlü gerçekliği kabul etmek zordu.)
  16. The doleful song reminded her of her lost love. (Hüzünlü şarkı kaybettiği aşkını hatırlattı.)
  17. The doleful expression on his face made her feel sad. (Onun yüzündeki hüzünlü ifade onu üzgün hissettirdi.)
  18. The doleful news cast a shadow over the entire day. (Üzücü haber tüm günü gölgeledi.)
  19. The doleful tone of the speaker made the audience feel emotional. (Kon

uşmacının hüzünlü tonu izleyicileri duygusal hissettirdi.)
20. The doleful silence in the room was broken by a sob. (Odada hüküm süren hüzünlü sessizlik bir hıçkırıkla bozuldu.)

Not: İngilizce örnek cümleler kalın ve mavi olarak yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.