Doleful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Doleful
Doleful, Türkçe anlamı “üzücü, hüzünlü, kederli” olan bir sıfattır. Aşağıda, doleful kelimesinin cümle içinde kullanımına örnekler verilmiştir:
- She gave a doleful sigh when she heard the news. (O haberleri duyduğunda üzüntü dolu bir iç çekiş verdi.)
- The doleful sound of the funeral march filled the air. (Cenaze marşının hüzünlü sesi havayı doldurdu.)
- The old woman had a doleful expression on her face. (Yaşlı kadının yüzünde hüzünlü bir ifade vardı.)
- The doleful scene left a lasting impression on me. (Hüzünlü sahne benim üzerimde kalıcı bir izlenim bıraktı.)
- The doleful news was hard to bear. (Üzücü haber taşımak zordu.)
- The doleful mood in the room was palpable. (Odada hüzünlü bir hava hissediliyordu.)
- His doleful eyes revealed his inner turmoil. (Onun hüzünlü gözleri içindeki çalkantıyı ortaya çıkardı.)
- The doleful melody of the song brought tears to her eyes. (Şarkının hüzünlü melodisi gözlerinde yaşlara neden oldu.)
- The doleful state of the world weighed heavily on her mind. (Dünyanın hüzünlü hali zihninde ağır basıyordu.)
- The doleful news spread quickly throughout the town. (Üzücü haber kasaba genelinde hızla yayıldı.)
- The doleful atmosphere of the funeral made everyone feel sad. (Cenaze töreninin hüzünlü atmosferi herkesi üzgün hissettirdi.)
- The doleful look in her eyes betrayed her true feelings. (Gözlerindeki hüzünlü ifade gerçek hislerini ele veriyordu.)
- The doleful story of the orphan touched everyone’s heart. (Yetimin hüzünlü hikayesi herkesin kalbini dokundu.)
- The doleful scene of the war-torn city was heartbreaking. (Savaşın yıkılmış şehrinin hüzünlü sahnesi yürek burkucuydu.)
- The doleful reality of the situation was hard to accept. (Durumun hüzünlü gerçekliği kabul etmek zordu.)
- The doleful song reminded her of her lost love. (Hüzünlü şarkı kaybettiği aşkını hatırlattı.)
- The doleful expression on his face made her feel sad. (Onun yüzündeki hüzünlü ifade onu üzgün hissettirdi.)
- The doleful news cast a shadow over the entire day. (Üzücü haber tüm günü gölgeledi.)
- The doleful tone of the speaker made the audience feel emotional. (Kon
uşmacının hüzünlü tonu izleyicileri duygusal hissettirdi.)
20. The doleful silence in the room was broken by a sob. (Odada hüküm süren hüzünlü sessizlik bir hıçkırıkla bozuldu.)
Not: İngilizce örnek cümleler kalın ve mavi olarak yazılmıştır.
Hemen Yorum Yaz