Do Well İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Do Well İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Do Well İle İlgili Cümleler

Do well kelimesi Türkçede “iyi yapmak” anlamına gelir.

  1. I hope you do well in your exams. (Sınavlarında başarılı olmanı umuyorum.)
  2. He always tries to do well in his job. (Her zaman işinde iyi olmaya çalışır.)
  3. If you want to do well in sports, you have to practice regularly. (Sporlarda iyi olmak istiyorsanız düzenli olarak pratik yapmalısınız.)
  4. The company did well last year, they made a lot of profit. (Şirket geçen yıl iyi iş çıkardı, çok kar ettiler.)
  5. I’m confident that you will do well in your new job. (Yeni işinde iyi iş çıkaracağına inanıyorum.)
  6. She always does well in school, she gets good grades. (Okulda her zaman iyi iş çıkarır, iyi notlar alır.)
  7. If you do well in this project, you will get a promotion. (Bu projede iyi iş çıkartırsan terfi alacaksın.)
  8. He did well to finish the marathon, it’s not an easy race. (Maratonu bitirmek için iyi iş çıkardı, kolay bir yarış değil.)
  9. If you want to do well in the interview, you have to prepare well. (Görüşmede iyi iş çıkarmak istiyorsan iyi hazırlanmalısın.)
  10. She did well to get the job, there were a lot of applicants. (İşi almak için iyi iş çıkardı, birçok başvuru vardı.)
  11. If you do well in your presentation, you might get funding for your project. (Sunumunda iyi iş çıkartırsan projen için finansman sağlayabilirsin.)
  12. The team did well to win the championship, they worked hard all season. (Takım şampiyonluğu kazanmak için iyi iş çıkardı, tüm sezon boyunca çalıştılar.)
  13. If you want to do well in the competition, you have to be focused and determined. (Yarışmada iyi iş çıkarmak istiyorsan odaklanmalı ve kararlı olmalısın.)
  14. She did well to recover from her injury so quickly. (Sakatlığından bu kadar çabuk kurtulmak için iyi iş çıkardı.)
  15. If you do well in your job interview, you might get the job. (İş

görüşmesinde iyi iş çıkartırsan işi alabilirsin.)
16. He did well to save money for his trip, it was quite expensive. (Seyahati için para biriktirmek için iyi iş çıkardı, oldukça pahalıydı.)

  1. If you want to do well in your English class, you have to practice speaking and listening. (İngilizce dersinde iyi iş çıkarmak istiyorsan, konuşma ve dinleme pratiği yapmalısın.)
  2. She did well to negotiate a better salary for herself. (Daha iyi bir maaş için pazarlık yapmak için iyi iş çıkardı.)
  3. If you do well in your business, you can become successful. (İşinde iyi iş çıkartırsan başarılı olabilirsin.)
  4. He did well to apologize for his mistake, it showed that he was responsible. (Hatası için özür dilemek için iyi iş çıkardı, sorumlu biri olduğunu gösterdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.