Diverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diverse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diverse

Diverse, çeşitli, farklı, çeşitlilik anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Diverse cultures make our world more interesting. (Çeşitli kültürler dünyamızı daha ilginç hale getirir.)
2. Our company is committed to hiring a diverse workforce. (Şirketimiz, çeşitli bir çalışan kitlesi işe almak için taahhütte bulunuyor.)
3. We need to embrace diverse opinions to grow as individuals. (Bireyler olarak büyümek için çeşitli fikirleri benimsememiz gerekiyor.)
4. The city boasts a diverse range of restaurants. (Şehir, çeşitli restoranlar yelpazesine sahip.)
5. Our team is diverse in terms of age, gender, and ethnicity. (Ekibimiz yaş, cinsiyet ve etnik açıdan çeşitlidir.)
6. The book provides a diverse range of perspectives on the issue. (Kitap, konu hakkında çeşitli bakış açıları sunar.)
7. The festival celebrates the diverse cultures of the city. (Festival, şehrin çeşitli kültürlerini kutlar.)
8. Our school is committed to promoting diverse learning experiences for all students. (Okulumuz, tüm öğrenciler için çeşitli öğrenme deneyimleri teşvik etmeyi taahhüt ediyor.)
9. The company’s diverse range of products caters to different customer needs. (Şirketin çeşitli ürün yelpazesi farklı müşteri ihtiyaçlarına uygun.)
10. The city’s diverse population adds to its vibrancy. (Şehrin çeşitli nüfusu, canlılığına katkıda bulunur.)
11. We need to embrace the diverse talents and strengths of our team members. (Ekibimiz üyelerinin çeşitli yeteneklerini ve güçlü yönlerini benimsememiz gerekiyor.)
12. The conference brought together a diverse group of experts from different fields. (Konferans, farklı alanlardan çeşitli uzmanları bir araya getirdi.)
13. The company’s diverse workforce reflects its commitment to inclusivity. (Şirketin çeşitli çalışan kitlesi, kapsayıcılığına olan bağlılığını yansıtıyor.)
14. The city’s

diverse music scene caters to a wide range of tastes. (Şehirdeki çeşitli müzik sahnesi geniş bir yelpazede zevklere hitap ediyor.)
15. The school curriculum includes a diverse range of subjects. (Okul müfredatı, çeşitli konuları içeriyor.)

16. Our team’s diverse backgrounds bring unique perspectives to the table. (Ekibimizin çeşitli arka planları, benzersiz bakış açıları getiriyor.)
17. The company’s diverse marketing strategies target a wide range of demographics. (Şirketin çeşitli pazarlama stratejileri geniş bir demografiyi hedefliyor.)
18. The university prides itself on its diverse student body. (Üniversite, çeşitli öğrenci kitlesiyle gurur duyuyor.)
19. Our team is constantly seeking diverse perspectives to improve our work. (Ekibimiz, işimizi geliştirmek için sürekli olarak çeşitli bakış açıları arıyor.)
20. The city’s diverse architecture reflects its rich history. (Şehirdeki çeşitli mimari, zengin tarihini yansıtıyor.)