Diver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diver Nedir?


Diver, su altında dalış yapan kişidir. Bu kişiler genellikle sualtı faaliyetleri, araştırmalar veya eğlence amaçlı dalış yaparlar.

Örnek Cümleler:

1. The diver descended into the ocean, searching for treasure. (Dalgıç okyanusa inerek hazineleri aradı.)
2. She is a professional diver and has explored many shipwrecks. (O bir profesyonel dalgıçtır ve birçok gemi enkazını keşfetmiştir.)
3. The diver saw a school of colorful fish swimming by. (Dalgıç, rengarenk balıkların geçtiğini gördü.)
4. He had to be careful not to get the bends while diving to the deep depths. (Derin sulara dalarken bükülmeleri önlemesi gerekiyordu.)
5. The diver wore a wetsuit and flippers to protect himself and swim more efficiently. (Dalgıç, kendini korumak ve daha verimli yüzüş yapmak için bir dalış tulumu ve palet giydi.)
6. She learned how to scuba dive in Hawaii last summer. (Geçen yaz, Hawaii’de tüplü dalış yapmayı öğrendi.)
7. The divers used underwater cameras to capture footage of the marine life. (Dalgıçlar, deniz yaşamının görüntülerini kaydetmek için su altı kameraları kullandı.)
8. They dove off the boat and swam to the coral reef. (Tekneden atlayıp, mercan resifine yüzdüler.)
9. The diver signaled to her partner that she was running low on air. (Dalgıç, ortağını havasının azaldığını işaret etti.)
10. He had to equalize the pressure in his ears while descending. (İnişte kulaklarının basıncını eşitlemesi gerekiyordu.)
11. The divers followed the guide as they explored the underwater cave. (Dalgıçlar, sualtı mağarasını keşfederken rehbere uydular.)
12. She was nervous about diving for the first time, but her instructor reassured her. (İlk defa dalış yapacağı için endişeliydi ama eğitmeni onu rahatlattı.)
13. The diver surfaced and took off her mask and regulator. (Dalgıç, su yüzeyine çıktı ve maskesini ve solunum regülatörünü çıkardı.)
14. He felt a sense of peace and calmness while diving in the ocean. (Okyanusta dalarken huzur ve sükunet hissetti.)
15. The divers saw a giant manta ray swimming gracefully in the distance. (Dalgıçlar, uzakta zarifçe yüzen dev bir manta ray gördüler.)
16. She was amazed by the vibrant colors of the coral and fish underwater. (Sualtındaki mercan ve balıkların canlı renklerine hayran kaldı.)
17. The diver checked her equipment before descending into the water. (Dalgıç, suya inmeden önce ekipmanlarını

kontrol etti.)
18. He had to use a dive computer to monitor his depth and bottom time. (Derinliği ve dibe kalma süresini takip etmek için dalış bilgisayarı kullanması gerekiyordu.)

  1. The divers had to be cautious of dangerous marine animals such as sharks and jellyfish. (Dalgıçlar köpekbalıkları ve denizanaları gibi tehlikeli deniz canlılarına karşı dikkatli olmak zorundaydılar.)
  2. She loved the feeling of weightlessness while diving in the water. (Suda dalarken ağırlıksız hissetmekten çok hoşlandı.)

Türkçe anlamları: 1. dalgıç 2. profesyonel dalgıç 3. renkli balık sürüsü 4. bükülmeler (dalgıç hastalığı) 5. dalış tulumu ve palet 6. tüplü dalış yapmak 7. su altı kamerası 8. mercan resifi 9. havasının azaldığını işaret etmek 10. kulak basıncını eşitlemek 11. sualtı mağarası 12. eğitmen 13. su yüzeyine çıkmak 14. huzur 15. dev manta ray 16. canlı renkler 17. ekipman kontrolü 18. dalış bilgisayarı 19. tehlikeli deniz canlılarına karşı dikkatli olmak 20. ağırlıksızlık hissi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.