Disuse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disuse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disuse Nedir?

Disuse, bir şeyin kullanımının durdurulması veya azaltılmasıdır.

Örnek Cümleler:

1. I stopped going to the gym and my muscles began to atrophy due to disuse. (Spor salonuna gitmeyi bıraktım ve kaslarım disuse nedeniyle zayıflamaya başladı.)
2. The old house fell into disuse after the family moved out. (Aile taşınınca eski ev kullanılmaz hale geldi.)
3. The piano was left to disuse in the corner of the room. (Piyano odanın köşesinde kullanılmadan bırakıldı.)
4. Disuse of the equipment caused it to rust. (Ekipmanın kullanılmaması onun paslanmasına neden oldu.)
5. The bike had been in disuse for so long that it was no longer roadworthy. (Bisiklet o kadar uzun süredir kullanılmamıştı ki artık yolcuğa uygun değildi.)
6. Disuse of the language led to its extinction. (Dilin kullanılmaması onun yok olmasına neden oldu.)
7. The disuse of public transportation has led to an increase in traffic. (Toplu taşımanın kullanılmaması trafik artışına neden oldu.)
8. The disuse of his talent made him feel unfulfilled. (Yeteneğinin kullanılmaması onu tatminsiz hissettirdi.)
9. The playground was in a state of disuse due to lack of maintenance. (Bakım eksikliği nedeniyle oyun alanı kullanılmaz haldeydi.)
10. Disuse of proper hygiene can lead to illness. (Uygun hijyenin kullanılmaması hastalığa neden olabilir.)
11. The disuse of the old-fashioned printing press led to its replacement by modern technology. (Eski tip matbaanın kullanılmaması onun modern teknoloji ile değiştirilmesine neden oldu.)
12. Disuse of the company’s old software resulted in the need for new programs. (Firmanın eski yazılımının kullanılmaması yeni programlara ihtiyaç duyulmasına neden oldu.)
13. The disuse of traditional farming methods has led to an increase in the use of pesticides. (Geleneksel tarım yöntemlerinin kullanılmaması böcek ilacı kullanımında artışa neden oldu.)
14. The disuse of the old bridge led to its collapse during a storm. (Eski köprünün kullanılmaması fırtına sırasında çökmesine neden oldu.)
15. The disuse of his car resulted in it being in need of repairs. (Arabasının kullanılmaması onun tamir edilmesine ihtiyaç duyulmasına neden oldu.)
16. Disuse of the park caused it to become overgrown and unkempt. (Parkın kullanılmaması onun aşırı büyümesine ve bakımsız hale gelmesine neden oldu.)
17. The disuse of his creative talents left him feeling unfulfilled. (Yaratıcı yeteneklerinin kullanılmaması onu tatminsiz hissettird

18. The disuse of the company’s website led to a decrease in online sales. (Firmanın web sitesinin kullanılmaması online satışlarda azalmaya neden oldu.)
19. Disuse of the fire alarm system made it ineffective in the event of a fire. (Yangın alarm sisteminin kullanılmaması yangın durumunda etkisiz hale geldi.)
20. The disuse of the library caused it to become outdated and irrelevant. (Kütüphanenin kullanılmaması onun modası geçmiş ve ilgisiz hale gelmesine neden oldu.)

1. Spor salonuna gitmeyi bıraktım ve kaslarım disuse nedeniyle zayıflamaya başladı.
2. Aile taşınınca eski ev kullanılmaz hale geldi.
3. Piyano odanın köşesinde kullanılmadan bırakıldı.
4. Ekipmanın kullanılmaması onun paslanmasına neden oldu.
5. Bisiklet o kadar uzun süredir kullanılmamıştı ki artık yolcuğa uygun değildi.
6. Dilin kullanılmaması onun yok olmasına neden oldu.
7. Toplu taşımanın kullanılmaması trafik artışına neden oldu.
8. Yeteneğinin kullanılmaması onu tatminsiz hissettirdi.
9. Bakım eksikliği nedeniyle oyun alanı kullanılmaz haldeydi.
10. Uygun hijyenin kullanılmaması hastalığa neden olabilir.
11. Eski tip matbaanın kullanılmaması onun modern teknoloji ile değiştirilmesine neden oldu.
12. Firmanın eski yazılımının kullanılmaması yeni programlara ihtiyaç duyulmasına neden oldu.
13. Geleneksel tarım yöntemlerinin kullanılmaması böcek ilacı kullanımında artışa neden oldu.
14. Eski köprünün kullanılmaması fırtına sırasında çökmesine neden oldu.
15. Arabasının kullanılmaması onun tamir edilmesine ihtiyaç duyulmasına neden oldu.
16. Parkın kullanılmaması onun aşırı büyümesine ve bakımsız hale gelmesine neden oldu.
17. Yaratıcı yeteneklerinin kullanılmaması onu tatminsiz hissettirdi.
18. Firmanın web sitesinin kullanılmaması online satışlarda azalmaya neden oldu.
19. Yangın alarm sisteminin kullanılmaması yangın durumunda etkisiz hale geldi.
20. Kütüphanenin kullanılmaması onun modası geçmiş ve ilgisiz hale gelmesine neden oldu.