Dissuade From İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Dissuade from Nedir?
Dissuade from, bir kişiyi ya da bir şeyi yapmaktan caydırmak anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- I tried to dissuade him from quitting his job without another one lined up. (Ona başka bir iş bulmadan işinden ayrılmaktan vazgeçirmeye çalıştım.)
- She dissuaded her sister from dating the guy she met online. (Kız kardeşini online tanıştığı adamla çıkmaktan vazgeçirdi.)
- I hope I can dissuade my friend from taking drugs. (Arkadaşımın uyuşturucu almaktan vazgeçmesini umuyorum.)
- The doctor tried to dissuade her patient from smoking. (Doktor hastasını sigara içmekten vazgeçirmeye çalıştı.)
- The teacher dissuaded her students from cheating on the test. (Öğretmen öğrencilerini sınavda kopya çekmekten vazgeçirmeye çalıştı.)
- I dissuaded my son from going to that dangerous area. (O tehlikeli bölgeye gitmekten oğlumu vazgeçirdim.)
- She tried to dissuade her parents from buying her an expensive gift. (Pahalı bir hediye almalarından ailesini vazgeçirmeye çalıştı.)
- The police officer dissuaded the man from jumping off the bridge. (Polis memuru adamı köprüden atlamaktan vazgeçirdi.)
- I hope I can dissuade my friend from getting a tattoo. (Arkadaşımın dövme yaptırmaktan vazgeçmesini umuyorum.)
- The counselor tried to dissuade the student from dropping out of school. (Danışman öğrencinin okulu bırakmaktan vazgeçmesine çalıştı.)
- She dissuaded her husband from buying a sports car. (Erkek arkadaşını spor arabası almaktan vazgeçirdi.)
- The company dissuaded its employees from joining a union. (Şirket çalışanlarını sendikaya üye olmaktan vazgeçirdi.)
- I tried to dissuade my friend from getting a piercing. (Arkadaşımın piercing yaptırmaktan vazgeçmesine çalıştım.)
- The teacher dissuaded her students from skipping class. (Öğretmen öğrencilerini dersten kaçınmaktan vazge
- The doctor dissuaded his patient from taking too many painkillers. (Doktor hastasını aşırı ağrı kesici kullanmaktan vazgeçirmeye çalıştı.)
- I tried to dissuade my friend from getting back together with her ex-boyfriend. (Arkadaşımın eski erkek arkadaşıyla tekrar bir araya gelmekten vazgeçmesine çalıştım.)
- The environmentalist dissuaded the company from building a factory in the national park. (Çevreci şirketin milli parka fabrika yapmasından vazgeçirmeye çalıştı.)
- The coach dissuaded his players from fouling. (Antrenör oyuncularını faul yapmaktan vazgeçirmeye çalıştı.)
- I hope I can dissuade my friend from driving under the influence of alcohol. (Arkadaşımın alkollü araç kullanmaktan vazgeçmesini umuyorum.)
- The veterinarian dissuaded the pet owner from feeding his dog chocolate. (Veteriner köpeğine çikolata yedirmekten vazgeçirmeye çalıştı.)
Hemen Yorum Yaz