Dishonourably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishonourably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dishonourably

Dishonourably, Türkçe’de “onursuzca” anlamına gelir. Bir kişinin veya davranışın ahlaki veya yasal normlara uymadığı veya etik olmadığı durumlarda kullanılır.

  1. He was dishonourably discharged from the army for stealing.
    (Askerden çalma nedeniyle onursuzca taburluk görevinden atıldı.)

  2. The politician was caught lying and acting dishonourably in public office.
    (Siyasetçi, kamu görevinde yalan söylemek ve onursuzca davranmakla suçlandı.)

  3. He was dishonourably accused of a crime he didn’t commit.
    (İşlemediği bir suçla onursuzca suçlandı.)

  4. The athlete was dishonourably disqualified for using performance-enhancing drugs.
    (Sporcu, performans arttırıcı ilaçlar kullanarak onursuzca diskalifiye edildi.)

  5. The lawyer was dishonourably disbarred for unethical conduct.
    (Hukukçu, etik olmayan davranışlarından dolayı onursuzca meslekten men edildi.)

  6. The company was found guilty of acting dishonourably and was fined heavily.
    (Şirket, onursuzca davrandığı suçlamasıyla suçlu bulundu ve ağır bir şekilde cezalandırıldı.)

  7. The student was caught cheating on the exam and was dishonourably expelled from school.
    (Öğrenci, sınavda kopya çekmekle yakalandı ve onursuzca okuldan atıldı.)

  8. The artist was accused of dishonourably copying another artist’s work.
    (Sanatçı, başka bir sanatçının eserini onursuzca kopyalamakla suçlandı.)

  9. The company was found guilty of dishonourably mistreating its employees.
    (Şirket, çalışanlarını onursuzca kötü muamele etmekle suçlandı ve suçlu bulundu.)

  10. The politician was dishonourably caught accepting bribes.
    (Siyasetçi, rüşvet kabul etmekle onursuzca yakalandı.)

  11. The company’s executives acted dishonourably by lying to their shareholders.
    (Şirketin yöneticileri, hissedarlarına yalan söyleyerek onursuzca davrandılar.)

  12. The soldier was dishonourably discharged for insubordination.
    (Asker, itaatsizlik nedeniyle onursuzca taburluk görevinden atıldı.)

  13. The professor was caught plagiarizing and was dishonourably fired.
    (Profesör, intihal yapmakla yakalandı ve onursuzca işten çıkarıldı.)

  14. The athlete was dishonourably suspended for unsportsmanlike conduct.
    (Sporcu, spora yakışmayan davranışlarından dolayı onursuzca askıya alındı.)

  15. The police officer was caught breaking the law and was dishonourably dismissed from the force.
    (Polis memuru, yasayı çiğnemekle yakalandı ve onursuzca görevden alındı.)

  1. The CEO was found guilty of dishonourably embezzling company funds.
    (CEO, şirket fonlarını onursuzca zimmetine geçirmekle suçlu bulundu.)

  2. The doctor was dishonourably accused of medical malpractice.
    (Doktor, tıbbi ihmalleri nedeniyle onursuzca suçlandı.)

  3. The student was caught vandalizing school property and was dishonourably punished.
    (Öğrenci, okul malzemelerini tahrip etmekle yakalandı ve onursuzca cezalandırıldı.)

  4. The businessman was found guilty of dishonourably deceiving his clients.
    (İş adamı, müşterilerini onursuzca kandırmaktan suçlu bulundu.)

  5. The employee was dishonourably fired for stealing from the company.
    (Çalışan, şirketten çalmakla onursuzca işten çıkarıldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.