
Dishonourably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Dishonourably
Dishonourably, Türkçe’de “onursuzca” anlamına gelir. Bir kişinin veya davranışın ahlaki veya yasal normlara uymadığı veya etik olmadığı durumlarda kullanılır.
-
He was dishonourably discharged from the army for stealing.
(Askerden çalma nedeniyle onursuzca taburluk görevinden atıldı.) -
The politician was caught lying and acting dishonourably in public office.
(Siyasetçi, kamu görevinde yalan söylemek ve onursuzca davranmakla suçlandı.) -
He was dishonourably accused of a crime he didn’t commit.
(İşlemediği bir suçla onursuzca suçlandı.) -
The athlete was dishonourably disqualified for using performance-enhancing drugs.
(Sporcu, performans arttırıcı ilaçlar kullanarak onursuzca diskalifiye edildi.) -
The lawyer was dishonourably disbarred for unethical conduct.
(Hukukçu, etik olmayan davranışlarından dolayı onursuzca meslekten men edildi.) -
The company was found guilty of acting dishonourably and was fined heavily.
(Şirket, onursuzca davrandığı suçlamasıyla suçlu bulundu ve ağır bir şekilde cezalandırıldı.) -
The student was caught cheating on the exam and was dishonourably expelled from school.
(Öğrenci, sınavda kopya çekmekle yakalandı ve onursuzca okuldan atıldı.) -
The artist was accused of dishonourably copying another artist’s work.
(Sanatçı, başka bir sanatçının eserini onursuzca kopyalamakla suçlandı.) -
The company was found guilty of dishonourably mistreating its employees.
(Şirket, çalışanlarını onursuzca kötü muamele etmekle suçlandı ve suçlu bulundu.) -
The politician was dishonourably caught accepting bribes.
(Siyasetçi, rüşvet kabul etmekle onursuzca yakalandı.) -
The company’s executives acted dishonourably by lying to their shareholders.
(Şirketin yöneticileri, hissedarlarına yalan söyleyerek onursuzca davrandılar.) -
The soldier was dishonourably discharged for insubordination.
(Asker, itaatsizlik nedeniyle onursuzca taburluk görevinden atıldı.) -
The professor was caught plagiarizing and was dishonourably fired.
(Profesör, intihal yapmakla yakalandı ve onursuzca işten çıkarıldı.) -
The athlete was dishonourably suspended for unsportsmanlike conduct.
(Sporcu, spora yakışmayan davranışlarından dolayı onursuzca askıya alındı.) -
The police officer was caught breaking the law and was dishonourably dismissed from the force.
(Polis memuru, yasayı çiğnemekle yakalandı ve onursuzca görevden alındı.)
-
The CEO was found guilty of dishonourably embezzling company funds.
(CEO, şirket fonlarını onursuzca zimmetine geçirmekle suçlu bulundu.) -
The doctor was dishonourably accused of medical malpractice.
(Doktor, tıbbi ihmalleri nedeniyle onursuzca suçlandı.) -
The student was caught vandalizing school property and was dishonourably punished.
(Öğrenci, okul malzemelerini tahrip etmekle yakalandı ve onursuzca cezalandırıldı.) -
The businessman was found guilty of dishonourably deceiving his clients.
(İş adamı, müşterilerini onursuzca kandırmaktan suçlu bulundu.) -
The employee was dishonourably fired for stealing from the company.
(Çalışan, şirketten çalmakla onursuzca işten çıkarıldı.)
Hemen Yorum Yaz