Disenthrall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disenthrall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disenthrall Nedir?

Disenthrall, birinin bağımlılığından veya esaretinden kurtarmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek cümleler:

  1. She finally disenthralled herself from the toxic relationship. (Sonunda zararlı ilişkisinden kurtuldu.)
  2. The organization aims to disenthrall the victims of human trafficking. (Organizasyon insan ticareti mağdurlarını özgürleştirmeyi hedefliyor.)
  3. The activist worked tirelessly to disenthrall the oppressed people. (Aktivist ezilen insanları özgürleştirmek için yorulmadan çalıştı.)
  4. It is important to disenthrall yourself from negative thoughts. (Olumsuz düşüncelerden kendinizi özgürleştirmek önemlidir.)
  5. She had to disenthrall herself from the societal norms that were holding her back. (Arkada tutan toplumsal normlardan kendisini özgürleştirmesi gerekiyordu.)
  6. The therapy sessions helped him disenthrall himself from his addiction. (Terapi seansları onun bağımlılığından kendisini özgürleştirmesine yardımcı oldu.)
  7. The movie disenthralls the audience from their preconceived notions about race. (Film izleyicileri ırk hakkındaki önyargılarından özgürleştiriyor.)
  8. It is time to disenthrall ourselves from outdated beliefs. (Eski moda inançlardan kendimizi özgürleştirmenin zamanı geldi.)
  9. The book disenthralls readers from their limited worldview. (Kitap okuyucularını sınırlı dünya görüşlerinden özgürleştiriyor.)
  10. The workshop aims to disenthrall participants from their fear of public speaking. (Atölye, katılımcıların kamusal konuşma korkularından kendilerini özgürleştirmeyi amaçlıyor.)
  11. The coach helped the athlete disenthrall herself from the pressure of winning. (Antrenör, sporcu kadının kazanma baskısından kendisini özgürleştirmesine yardımcı oldu.)
  12. The politician promised to disenthrall the country from corruption. (Politikacı ülkeyi yolsuzluktan özgürleştireceğini söz verdi.)
  13. The mentor helped the student disenthrall himself from the fear of failure. (Mentor, öğrencinin başarısızlık

korkusundan kendisini özgürleştirmesine yardımcı oldu.)
14. Meditation can help you disenthrall your mind from stress and anxiety. (Meditasyon stresten ve kaygıdan zihninizin kendisini özgürleştirmesine yardımcı olabilir.)

  1. The therapy dog helped disenthrall the patients from their loneliness. (Terapi köpeği hastaların yalnızlıklarından kendilerini özgürleştirmelerine yardımcı oldu.)
  2. Education can disenthrall individuals from ignorance. (Eğitim cehaletten bireyleri özgürleştirebilir.)
  3. The program aims to disenthrall children from the cycle of poverty. (Program çocukların yoksulluk döngüsünden kendilerini özgürleştirmeyi amaçlıyor.)
  4. The therapy helped him disenthrall himself from the trauma of his past. (Terapi onun geçmişinin travmasından kendisini özgürleştirmesine yardımcı oldu.)
  5. The artist’s work disenthralls the audience from their preconceived notions of beauty. (Sanatçının eseri izleyicileri güzellik hakkındaki önyargılarından özgürleştirir.)
  6. The team worked together to disenthrall the company from its outdated practices. (Ekip, şirketi eski moda uygulamalarından özgürleştirmek için birlikte çalıştı.)

(Tüm cümlelerin Türkçe karşılıkları da verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.