Disembark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disembark İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disembark kelimesinin Türkçe anlamı:

Disembark, gemi veya uçaktan inmek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. I can’t wait to disembark from this plane and start exploring the city. (Bu uçaktan inip şehri keşfetmeye başlamak için sabırsızlanıyorum.)
2. The passengers will disembark at the next port. (Yolcular, bir sonraki limanda gemiden inecektir.)
3. The captain announced that we would soon disembark. (Kaptan, yakında gemiden ineceğimizi duyurdu.)
4. We disembarked at the pier and walked to the nearby market. (İskelede indik ve yakındaki pazar yerine yürüdük.)
5. It took us almost an hour to disembark from the crowded train. (Kalabalık trenin içinden inmek neredeyse bir saatimizi aldı.)
6. The crew helped the elderly passengers disembark safely. (Mürettebat, yaşlı yolcuların güvenli bir şekilde inmelerine yardımcı oldu.)
7. The tourists disembarked from the cruise ship and headed to the beach. (Turistler, kruvaziyer gemisinden inip plaja doğru ilerlediler.)
8. The soldiers disembarked from the transport plane and lined up on the runway. (Askerler, nakliye uçağından indiler ve pistte sıralandılar.)
9. The passengers were asked to wait until the crew had disembarked. (Yolcuların, mürettebatın indiği ana kadar beklemeleri istendi.)
10. The team disembarked from the bus and entered the stadium. (Ekip, otobüsten indi ve stadyuma girdi.)
11. The passengers were instructed to disembark from the rear exit of the plane. (Yolculara, uçağın arka çıkışından inmeleri talimatı verildi.)
12. The students disembarked from the school bus and rushed to their classes. (Öğrenciler, okul otobüsünden indiler ve sınıflarına koştular.)
13. The captain told us to disembark as soon as possible due to the stormy weather. (Kaptan, fırtınalı havadan dolayı mümkün olan en kısa sürede gemiden inmemizi söyledi.)
14. The refugees were relieved to disembark from the overcrowded boat. (Mülteciler, kalabalık teknedeki yolculuklarının ardından gemiden inmenin rahatlığına eriştiler.)
15. The crew checked the cabin before allowing the passengers to disembark. (Mürettebat, yolcuların gemiden inmeden önce kabinleri kontrol etti.)
16. The police escorted the suspect to disembark from the police car. (Polis, şüpheliyi polis arabasından indirmek için eşlik etti.)
17. The passengers were surprised to disembark at the wrong station. (Yolcular yanlış istasyonda indiklerine şaşırdılar.)
18. The workers disembarked from the shuttle bus and went to their factories. (İşçiler, servis otobüsünden indiler ve fabrik

lerine gittiler.)
19. The hikers had to disembark from the cable car due to the strong winds. (Yürüyüşçüler, şiddetli rüzgar nedeniyle teleferikten inmek zorunda kaldılar.)

20. The passengers were relieved to disembark from the delayed flight and finally reach their destination. (Yolcular, gecikmiş uçuştan inmenin ve nihayet hedeflerine ulaşmanın rahatlığını yaşadılar.)