Disease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disease İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Disease

Disease Türkçe anlamıyla “hastalık” demektir. Vücudumuzda meydana gelen işlevsel veya yapısal bir bozukluk sonucu ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır. Hastalıklar farklı nedenlerle oluşabilir ve tedavi edilmesi gerekebilir. İşte, disease kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. Disease can be caused by bacteria, viruses, or other pathogens. (Hastalık, bakteri, virüs veya diğer patojenler tarafından oluşturulabilir.)
  2. The symptoms of the disease include fever and coughing. (Hastalığın belirtileri arasında ateş ve öksürük vardır.)
  3. She was diagnosed with a rare disease. (Nadir bir hastalık teşhisi kondu.)
  4. Heart disease is a leading cause of death worldwide. (Kalp hastalığı dünya genelinde ölümün önde gelen nedenlerinden biridir.)
  5. Diseases can be genetic or caused by environmental factors. (Hastalıklar genetik olabilir veya çevresel faktörlerden kaynaklanabilir.)
  6. He recovered from the disease after several weeks of treatment. (Tedaviden birkaç hafta sonra hastalıktan kurtuldu.)
  7. The disease spread rapidly through the population. (Hastalık hızla nüfusa yayıldı.)
  8. Cancer is a serious disease that requires aggressive treatment. (Kanser, agresif tedavi gerektiren ciddi bir hastalıktır.)
  9. He’s suffering from a chronic disease that requires ongoing medical attention. (Sürekli tıbbi müdahale gerektiren kronik bir hastalıktan muzdarip.)
  10. Some diseases can be prevented through vaccination. (Bazı hastalıklar aşı yoluyla önlenebilir.)
  11. The outbreak of a new disease caused widespread panic. (Yeni bir hastalık salgını geniş çaplı panik yarattı.)
  12. A healthy diet can reduce the risk of disease. (Sağlıklı bir diyet, hastalık riskini azaltabilir.)
  13. She’s been suffering from a rare disease for years. (Yıllardır nadir bir hastalıktan muzdarip.)
  14. The disease is more common in older adults. (Hastalık daha çok yaşlı yetişkinlerde görülür.)
  15. He’s been studying infectious <

diseases for years and has become an expert in the field. (Yıllardır bulaşıcı hastalıkları çalışıyor ve alanda uzmanlaştı.)
16. The disease can be transmitted through contaminated water or food. (Hastalık kirli su veya gıda yoluyla bulaşabilir.)

  1. Mental diseases are just as important as physical illnesses. (Zihinsel hastalıklar fiziksel hastalıklar kadar önemlidir.)
  2. He lost his mother to a rare disease. (Nadir bir hastalık nedeniyle annesini kaybetti.)
  3. The disease can be diagnosed through blood tests. (Hastalık kan testleriyle teşhis edilebilir.)
  4. The World Health Organization works to prevent and control diseases around the globe. (Dünya Sağlık Örgütü, dünya çapında hastalıkları önlemek ve kontrol etmek için çalışır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.