Disconcert İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Disconcert Nedir?
Disconcert kelimesi “şaşırtmak, üzmek, endişelendirmek” gibi olumsuz anlamlar taşıyan bir fiildir.
Örnek Cümleler:
-
The sudden news disconcerted her. (Ani haber onu üzdü.)
-
The strange noise disconcerted the audience. (Garip ses izleyicileri rahatsız etti.)
-
His constant interruptions disconcerted the speaker. (Sürekli müdahaleleri konuşmacıyı rahatsız etti.)
-
The unexpected arrival of the boss disconcerted the employees. (Patronun beklenmedik gelişi çalışanları endişelendirdi.)
-
The failure of the project disconcerted the team. (Projenin başarısız olması ekipteki insanları üzdü.)
-
The strange behavior of the guest disconcerted the host. (Konuğun garip davranışları ev sahibini endişelendirdi.)
-
The harsh criticism disconcerted the artist. (Sert eleştiri sanatçıyı üzdü.)
-
The unexpected snowstorm disconcerted the travelers. (Beklenmedik kar fırtınası yolcuları endişelendirdi.)
-
The sudden change in plans disconcerted her. (Planlardaki ani değişiklik onu rahatsız etti.)
-
The strange smell disconcerted the restaurant patrons. (Garip koku restoran müşterilerini rahatsız etti.)
-
The unexpected delay disconcerted the passengers. (Beklenmedik gecikme yolcuları endişelendirdi.)
-
The sudden loss disconcerted the team. (Ani kayıp ekipteki insanları üzdü.)
-
The strange message disconcerted the recipient. (Garip mesaj alıcısını rahatsız etti.)
-
The unexpected cancellation disconcerted the concert-goers. (Beklenmedik iptal konser izleyicilerini endişelendirdi.)
-
The sudden blackout disconcerted the city residents. (Ani elektrik kesintisi şehir sakinlerini rahatsız
etirdi.)
-
The unexpected news disconcerted the family. (Beklenmedik haber aileyi üzdü.)
-
The strange behavior of the pet disconcerted the owner. (Evcil hayvanın garip davranışları sahibini endişelendirdi.)
-
The sudden change in weather disconcerted the farmers. (Hava durumundaki ani değişiklik çiftçileri rahatsız etti.)
-
The unexpected expense disconcerted the budget committee. (Beklenmedik masraf bütçe komitesini endişelendirdi.)
-
The strange behavior of the computer disconcerted the user. (Bilgisayarın garip davranışları kullanıcıyı rahatsız etti.)
Türkçe karşılıklar:
- Ani haber onu üzdü.
- Garip ses izleyicileri rahatsız etti.
- Sürekli müdahaleleri konuşmacıyı rahatsız etti.
- Patronun beklenmedik gelişi çalışanları endişelendirdi.
- Projenin başarısız olması ekipteki insanları üzdü.
- Konuğun garip davranışları ev sahibini endişelendirdi.
- Sert eleştiri sanatçıyı üzdü.
- Beklenmedik kar fırtınası yolcuları endişelendirdi.
- Planlardaki ani değişiklik onu rahatsız etti.
- Garip koku restoran müşterilerini rahatsız etti.
- Beklenmedik gecikme yolcuları endişelendirdi.
- Ani kayıp ekipteki insanları üzdü.
- Garip mesaj alıcısını rahatsız etti.
- Beklenmedik iptal konser izleyicilerini endişelendirdi.
- Ani elektrik kesintisi şehir sakinlerini rahatsız etti.
- Beklenmedik haber aileyi üzdü.
- Evcil hayvanın garip davranışları sahibini endişelendirdi.
- Hava durumundaki ani değişiklik çiftçileri rahatsız etti.
- Beklenmedik masraf bütçe komitesini endişelendirdi.
- Bilgisayarın garip davranışları kullanıcıyı rahatsız etti.
Hemen Yorum Yaz