Dime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dime İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Dime İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Amerikan para birimi olarak kullanılan 10 centlik madeni para.

  1. The dime is worth 10 cents in the US.
    (Türkçe: Dime, ABD’de 10 cent değerindedir.)

  2. My son collects dimes from different countries.
    (Türkçe: Oğlum farklı ülkelerden 10 centlik madeni paralar biriktiriyor.)

  3. I found a dime on the sidewalk.
    (Türkçe: Kaldırımda bir 10 centlik madeni para buldum.)

  4. She only needed one more dime to make a dollar.
    (Türkçe: Bir dolar yapmak için sadece bir 10 centlik madeni para daha gerekiyordu.)

  5. The vending machine wouldn’t accept my dime.
    (Türkçe: Otomat benim 10 centlik madeni paramı kabul etmedi.)

  6. I gave the cashier a dime for the candy.
    (Türkçe: Şeker için kasaya bir 10 centlik madeni para verdim.)

  7. The piggy bank was filled with dimes.
    (Türkçe: Koca kumbara 10 centlik madeni paralar ile doluydu.)

  8. He counted out 50 dimes for the deposit.
    (Türkçe: Depozito için 50 10 centlik madeni para saydı.)

  9. The slot machine paid out in dimes.
    (Türkçe: Slot makinesi 10 centlik madeni paralar ödedi.)

  10. I put a dime in the jukebox to hear my favorite song.
    (Türkçe: Favori şarkımı dinlemek için jukebox’a bir 10 centlik madeni para attım.)

  11. The parking meter only took dimes.
    (Türkçe: Otopark makinesi sadece 10 centlik madeni paraları kabul etti.)

  12. She gave her little brother a dime to buy a toy.
    (Türkçe

: Küçük kardeşine oyuncak alması için bir 10 centlik madeni para verdi.)

  1. The toll booth required a dime for the bridge crossing.
    (Türkçe: Köprü geçişi için gişe bir 10 centlik madeni para istedi.)

  2. I have a jar full of dimes that I’m saving for a rainy day.
    (Türkçe: Yağmurlu bir günde kullanmak için bir kavanoz dolusu 10 centlik madeni param var.)

  3. The arcade games cost a dime to play.
    (Türkçe: Oyun salonu oyunları oynamak için bir 10 centlik madeni para ücretliydi.)

  4. The change machine gave me five dimes for my dollar bill.
    (Türkçe: Para üstü makinesi bir dolarlık banknotuma karşılık beş 10 centlik madeni para verdi.)

  5. The payphone required a dime for a local call.
    (Türkçe: Yerel bir arama yapmak için halka açık telefondan bir 10 centlik madeni para gerekiyordu.)

  6. The gumball machine dispensed a prize if you got a dime in the red slot.
    (Türkçe: Şeker çarkıfelek makinesi, kırmızı yuvaya bir 10 centlik madeni para attığınızda bir ödül verdi.)

  7. I found a dime and a nickel in my pocket.
    (Türkçe: Cebimde bir 10 centlik madeni para ve bir nikel buldum.)

  8. The school store sold pencils for a dime.
    (Türkçe: Okul mağazası bir 10 centlik madeni para karşılığında kalem satıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.