Diffuse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diffuse İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diffuse

Diffuse, yayılmış veya dağılmış anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. The scent of the flowers diffused throughout the room. (Çiçeklerin kokusu odaya yayıldı.)
2. The news of the accident quickly diffused throughout the school. (Kazanın haberleri hızlıca okulda yayıldı.)
3. The light from the lamp was too diffuse to read by. (Lambadan gelen ışık okumak için çok dağılmıştı.)
4. The speaker’s message was too diffuse and unclear to be understood. (Konuşmacının mesajı anlaşılacak kadar net ve açık değildi.)
5. The ink diffused when it was spilled on the paper. (Mürekkep kağıda döküldüğünde yayıldı.)
6. The disease had diffused to other parts of the body. (Hastalık vücudun diğer bölgelerine yayılmıştı.)
7. The scent of baking bread diffused from the kitchen. (Fırından gelen ekmek kokusu mutfaktan yayıldı.)
8. The color of the dye diffused unevenly on the fabric. (Boyama maddesi kumaşa eşit olmayan şekilde yayıldı.)
9. The heat from the fireplace diffused throughout the room. (Şömineden gelen sıcaklık odaya yayıldı.)
10. The politician’s remarks diffused the tension in the room. (Politikacının açıklamaları odadaki gerilimi azalttı.)
11. The music from the concert diffused into the night air. (Konserden gelen müzik gece havasına yayıldı.)
12. The water droplets on the plant’s leaves diffused the sunlight. (Bitkinin yapraklarındaki su damlacıkları güneş ışığını dağıttı.)
13. The scent of the perfume diffused into the air when she sprayed it. (Parfümün kokusu, sıkarken havaya yayıldı.)
14. The smell of the barbecue diffused throughout the neighborhood. (Mangal kokusu mahalleye yayıldı.)
15. The speaker tried to diffuse the tension by making a joke. (Konuşmacı şakayla gerilimi azaltmaya çalıştı.)
16. The oil diffused into the water, creating a rainbow effect. (Yağ suya yayıldı ve gökkuşağı etkisi yarattı.)
17. The news of the sale diffused quickly throughout the store. (Satış haberleri mağazada hızlıca yayıldı.)
18. The light from the candle diffused in all directions. (Mumun ışığı her yöne yayıldı.)
19. The perfume diffused slowly over time, losing its intensity. (Parfüm zamanla yavaşça yayıldı ve yoğunluğunu kaybetti.)
20. The heat diffused through the metal, making it warm to the touch. (Isı metal tarafından yayıldı ve dokununca sıcak hissedildi.)

21. The smoke diffused into the air, making it hard to breathe. (Duman havaya yayıldı ve nefes almayı zorlaştırdı.)
22. The colors of the sunset diffused across the sky. (Günbatımının renkleri gökyüzüne yayıldı.)
23. The information was too diffuse to be useful. (Bilgi yararlı olacak kadar net ve açık değildi.)
24. The aroma of the spices diffused throughout the kitchen. (Baharatların kokusu mutfağa yayıldı.)
25. The paint diffused unevenly on the canvas. (Boya tuvale eşit olmayan şekilde yayıldı.)
26. The chemicals diffused through the water, making it unsafe to drink. (Kimyasallar suya yayıldı ve içilmesi güvensiz hale getirdi.)
27. The medication diffused through the bloodstream, providing relief. (İlaç kan dolaşımı boyunca yayıldı ve rahatlama sağladı.)
28. The sound of the music diffused through the walls, disturbing the neighbors. (Müziğin sesi duvarlardan yayıldı ve komşuları rahatsız etti.)
29. The scent of the ocean diffused in the air as they approached the shore. (Kıyıya yaklaştıkça okyanusun kokusu havaya yayıldı.)
30. The gas diffused through the room, causing a dangerous situation. (Gaz odaya yayıldı ve tehlikeli bir duruma neden oldu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. yayılmak
2. yayılmak
3. dağılmak
4. yayılmak
5. yayılmak
6. yayılmak
7. yayılmak
8. yayılmak
9. yayılmak
10. azaltmak
11. yayılmak
12. dağıtmak
13. yayılmak
14. yayılmak
15. azaltmak
16. yayılmak
17. yayılmak
18. yayılmak
19. yayılmak
20. yayılmak
21. yayılmak
22. yayılmak
23. net ve açık olmamak
24. yayılmak
25. yayılmak
26. yayılmak
27. yayılmak
28. yayılmak
29. yayılmak
30. yayılmak