Diagonal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Diagonal Nedir?
Diagonal, iki kenarın birleştiği noktadan geçen doğru parçasıdır. Diagonal kelimesi, geometri, matematik, sanat ve mimaride sıklıkla kullanılır.
Örnek Cümleler:
- The rectangle has two diagonals that intersect at the center. (Dikdörtgenin iki çaprazı merkezde kesişir.)
- The diagonal of a square is longer than its sides. (Kare’nin çaprazı, yanlarından daha uzundur.)
- The diagonal of a cube connects opposite vertices. (Küpün çaprazı zıt köşeleri birleştirir.)
- The painter used diagonal brushstrokes to create a sense of movement. (Ressam, hareket hissi yaratmak için çapraz fırça darbeleri kullandı.)
- The diagonal pattern on the fabric adds interest to the design. (Kumaştaki çapraz desen, tasarıma ilgi katıyor.)
- The diagonal line in the graph shows an increase in sales. (Grafikteki çapraz çizgi, satışlarda bir artışı gösteriyor.)
- The roof has a diagonal slope for better rainwater drainage. (Çatı, yağmur suyu drenajı için çapraz bir eğime sahiptir.)
- The diagonal cut on the cake makes it easier to divide into equal pieces. (Pastadaki çapraz kesim, eşit parçalara ayırmayı kolaylaştırır.)
- The football player ran diagonally across the field to avoid the defenders. (Futbolcu, savunmacıları engellemek için sahayı çapraz koştu.)
- The stairs have a diagonal shape to fit into a small space. (Merdivenler, küçük bir alana sığacak şekilde çapraz bir şekle sahiptir.)
- The artist used diagonal lines to create depth in the painting. (Sanatçı, resimde derinlik oluşturmak için çapraz çizgiler kullandı.)
- The kite flew diagonally across the sky. (Uçurtma, gökyüzünde çapraz uçtu.)
- The diagonal parking spots allow more cars to fit in the lot. (Çapraz park yeri, daha fazla aracın park edebilmesine olanak tanır.)
- The diagonal seam on the shirt gives it a modern look. (Gömlekteki çapraz dikiş, modern bir görünüm kazandırır.)
- The diagonal fence creates a stylish barrier around the garden. (Çapraz çit, bahçenin etrafında şık bir engel oluşturur.)
- The runner took a diagonal path to cut the distance. (Koşucu, mesafeyi kısaltmak için çapraz bir yol aldı.)
- The diagonal shape of the building stands out in the city skyline. (Binaların çapraz şekli, şehir manzarasında öne çıkıyor.)
- The diagonal line on the map shows the shortest route. (Haritadaki çapraz çizgi, en kısa rotayı gösterir.)
- The basketball player made a diagonal pass to his teammate. (Basketbolcu, takım arkadaşına çapraz bir pas yaptı.)
- The diagonal tile pattern on the floor gives the room a modern look. (Zemindeki çapraz karo deseni, odaya modern bir görünüm kazandırıyor.)
Hemen Yorum Yaz