Diadem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diadem İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Diadem Nedir?

Diadem, kraliyet tacı olarak kullanılan süslü bir başlık veya saç bandıdır.

Örnek Cümleler:

  1. The queen’s diadem was encrusted with diamonds. (Kraliçenin tacı elmaslarla süslendi.)
  2. The diadem was passed down through generations of royalty. (Tac, kraliyetin nesiller boyunca devam eden bir mirasıydı.)
  3. She wore a simple diadem made of gold. (O, altından yapılmış sade bir tac takıyordu.)
  4. The diadem was stolen from the palace museum. (Tac, saray müzesinden çalındı.)
  5. The princess looked stunning in her diadem. (Prenses, taktığı tac ile harika görünüyordu.)
  6. The king’s diadem was too heavy for him to wear for long. (Kralın tacı, uzun süre takması için çok ağırdı.)
  7. The diadem was a symbol of the queen’s power. (Tac, kraliçenin gücünün sembolüydü.)
  8. The jeweler carefully crafted the diadem by hand. (Kuyumcu, taca özenle el işçiliğiyle şekil verdi.)
  9. The diadem was the centerpiece of the royal collection. (Tac, kraliyet koleksiyonunun merkeziydi.)
  10. The queen wore a diadem adorned with rubies and emeralds. (Kraliçe, yakut ve zümrütlerle süslenmiş bir tac takıyordu.)
  11. The diadem was stolen during a daring heist at the palace. (Tac, sarayda cesur bir soygun sırasında çalındı.)
  12. The princess felt like a true queen in her diadem. (Prenses, tacıyla gerçek bir kraliçe gibi hissetti.)
  13. The diadem was an ancient artifact from a lost civilization. (Tac, kaybolmuş bir medeniyetten kalma eski bir eserdi.)
  14. The king placed the diadem on his son’s head, symbolizing the passing of the throne. (Kral, tacı oğlunun başına koyarak tahtın devrini simgeledi.)
  15. The diadem was displayed in a glass case at the museum. (Tac, müzedeki cam kılıfta sergilendi.)
  16. The queen’s diadem was a family heirloom passed down for centuries. (Kraliçenin tacı, yüzyıllar boyunca aile mirası olarak aktarıldı.)
  17. The jeweler used rare gems to create the diadem. (Kuyumcu, taca nadir taşlar kullanarak şekil verdi.)
  18. The diadem was stolen by a group of thieves who broke into the palace. (Tac, saraya giren bir grup hırsız tarafından çalındı.)
  19. The princess lost her diadem while on a royal tour of foreign countries. (Prenses, yabancı ülkelerdeki kraliyet turunda tacını kaybetti.)
  20. The diadem sparkled in the sunlight, catching the eye of all who saw it. (Tac, güneş ışığında parılday

Diadem İle İlgili Cümleler (Devam)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Kraliçenin tacı elmaslarla süslendi.
  2. Tac, kraliyetin nesiller boyunca devam eden bir mirasıydı.
  3. O, altından yapılmış sade bir tac takıyordu.
  4. Tac, saray müzesinden çalındı.
  5. Prenses, taktığı tac ile harika görünüyordu.
  6. Kralın tacı, uzun süre takması için çok ağırdı.
  7. Tac, kraliçenin gücünün sembolüydü.
  8. Kuyumcu, taca özenle el işçiliğiyle şekil verdi.
  9. Tac, kraliyet koleksiyonunun merkeziydi.
  10. Kraliçe, yakut ve zümrütlerle süslenmiş bir tac takıyordu.
  11. Tac, sarayda cesur bir soygun sırasında çalındı.
  12. Prenses, tacıyla gerçek bir kraliçe gibi hissetti.
  13. Tac, kaybolmuş bir medeniyetten kalma eski bir eserdi.
  14. Kral, tacı oğlunun başına koyarak tahtın devrini simgeledi.
  15. Tac, müzedeki cam kılıfta sergilendi.
  16. Kraliçenin tacı, yüzyıllar boyunca aile mirası olarak aktarıldı.
  17. Kuyumcu, taca nadir taşlar kullanarak şekil verdi.
  18. Tac, saraya giren bir grup hırsız tarafından çalındı.
  19. Prenses, yabancı ülkelerdeki kraliyet turunda tacını kaybetti.
  20. Tac, güneş ışığında parıldayarak görenlerin dikkatini çekti.

Not: Cümlelerin İngilizce kısımları kalın ve mavi renkte, Türkçe kısımları ise normal yazı tipiyle siyah renkte yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.