Determined İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Determined İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Determined

Determined kelimesi Türkçede “kararlı” anlamına gelir. Bu kelime, kişinin hedeflerine ulaşmak için kararlı olması, zorluklarla mücadele etmesi ve pes etmeden çalışması anlamlarını taşır.

Örnek cümleler:

  1. I am determined to finish this project by the deadline. (Bu projeyi takvime uyarak bitirmeye kararlıyım.)
  2. She is a determined athlete who always gives her best. (O, her zaman en iyisini veren kararlı bir sporcu.)
  3. He showed a determined effort to overcome his addiction. (Bağımlılığından kurtulmak için kararlı bir çaba gösterdi.)
  4. The team was determined to win the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanmak için kararlıydı.)
  5. Despite the obstacles, she remained determined to achieve her goals. (Engellere rağmen hedeflerine ulaşmak için kararlı kaldı.)
  6. His determination to succeed is truly inspiring. (Başarılı olma kararlılığı gerçekten ilham verici.)
  7. The students showed a determined effort to improve their grades. (Öğrenciler, notlarını iyileştirmek için kararlı bir çaba gösterdiler.)
  8. She approached the challenge with a determined attitude. (Zorluğa karşı kararlı bir tavırla yaklaştı.)
  9. His determination never wavered, even in the face of adversity. (Zorluklarla karşılaştığında bile kararlılığı asla sarsılmadı.)
  10. They were determined to make a positive change in their community. (Toplumlarında olumlu bir değişiklik yapmaya kararlıydılar.)
  11. I’m determined to learn a new language this year. (Bu yıl yeni bir dil öğrenmeye kararlıyım.)
  12. She had a determined look on her face as she approached the finish line. (Bitiş çizgisine yaklaşırken kararlı bir ifadeye sahipti.)
  13. He was determined to become a doctor from a young age. (Küçük yaşlardan itibaren doktor olmaya kararlıydı.)
  14. The company’s management team was determined to increase profits. (Şirketin yönetim ekibi, karlılığı artırmak için kararlıydı.)
  15. The soldiers showed a determined effort to defend their country. (Askerler, ülkelerini savunmak için kararlı bir çaba gösterdiler.)
  16. She was determined to find a solution to the problem. (Soruna bir çözüm bulmak için kararlıydı.)
  17. His determination to succeed earned him the respect of his colleagues. (Başarılı olma kararlılığı, meslektaşlarının saygısını kazandı.)
  18. The team’s determined efforts paid off in the end. (Takımın kararlı çabaları sonunda meyvesini verdi.)
  19. She approached the interview

with a determined mindset, determined to get the job. (Mülakata kararlı bir zihniyetle yaklaştı, işi almak için kararlıydı.)
20. His determined attitude and hard work led him to success. (Kararlı tutumu ve çalışkanlığı, onu başarıya götürdü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.