Despicably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Despicably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Despicably

Despicably, Türkçe karşılığıyla “aşağılık bir şekilde” anlamına gelir. Bu kelimeyi cümle içinde kullanarak örnekler aşağıda verilmiştir:

  1. He acted despicably towards his ex-girlfriend. (Eski kız arkadaşına aşağılık bir şekilde davrandı.)
  2. The company treated their employees despicably by not paying them on time. (Şirket, çalışanlarını zamanında ödeme yapmadığı için aşağılık bir şekilde muamele etti.)
  3. The dictator ruled the country despicably, causing widespread suffering among the people. (Diktatör, ülkeyi aşağılık bir şekilde yöneterek insanlar arasında yaygın bir acıya neden oldu.)
  4. He spoke despicably about his coworkers behind their backs. (Arkalarından konuşarak meslektaşları hakkında aşağılık bir şekilde konuştu.)
  5. The politician’s despicable behavior cost him the election. (Politikacının aşağılık davranışları ona seçimleri kaybettirdi.)
  6. The landlord treated his tenants despicably by not fixing any of the problems in the apartment. (Ev sahibi, dairedeki hiçbir sorunu çözmediği için kiracılarına aşağılık bir şekilde muamele etti.)
  7. The thief acted despicably by stealing from the charity donation box. (Hırsız, yardım kutusundan çalma yaparak aşağılık bir şekilde hareket etti.)
  8. The coach was fired for despicable behavior towards his players. (Antrenör, oyuncularına karşı aşağılık davranışlarından dolayı işten çıkarıldı.)
  9. The cheating student was caught and punished for his despicable actions. (Kopya çeken öğrenci, aşağılık davranışlarından dolayı yakalandı ve cezalandırıldı.)
  10. The landlord’s despicable behavior towards his tenants led to a lawsuit. (Ev sahibinin kiracılarına karşı aşağılık davranışları dava açılmasına neden oldu.)
  11. The boss’s despicable treatment of his employees led to a high turnover rate. (Patronun çalışanlarına karşı aşağılık davranışları yüksek bir işten ayrılma oranına neden oldu.)
  12. The despicable acts of violence in the city led to a curfew being imposed. (Kentteki aşağılık şiddet eylemleri sokağa çıkma yasağı uygulanmasına neden oldu.)
  13. The despicable comments made by the celebrity caused a backlash from the public. (Ünlünün aşağılık yorumları halktan tepki gördü.)
  14. The politician’s despicable actions led to calls for his resignation. (Politikacının aşağılık davranışları istifası için çağrılara neden oldu.)
  15. The despicable treatment of animals by the factory farm was exposed by an undercover investigation. (Çiftlik fabrikasının hayvanlara karşı aşağılık muamelesi,

gizli bir soruşturma tarafından ortaya çıkarıldı.)
16. The despicable act of vandalism to the public park was caught on camera. (Kameralara yansıyan kamusal parka yapılan aşağılık vandalizm eylemi tespit edildi.)

  1. The despicable behavior of the bully towards his classmates was reported to the school authorities. (Zorbaca davranışları sınıf arkadaşlarına karşı aşağılık olan öğrenci, okul yetkililerine bildirildi.)
  2. The despicable treatment of refugees by border patrol agents was condemned by human rights organizations. (Sınır polisi tarafından mültecilere karşı aşağılık muamele, insan hakları örgütleri tarafından kınandı.)
  3. The despicable act of stealing from a charity organization was punished with jail time. (Hayır kurumundan çalma aşağılık eylemi hapis cezasıyla cezalandırıldı.)
  4. The despicable behavior of the sports team towards their opponents resulted in a ban from future competitions. (Spor takımının rakiplerine karşı aşağılık davranışları, gelecekteki yarışmalardan men edilmesine neden oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.