Deputize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deputize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deputize

Deputize, Türkçede “vekil tayin etmek” anlamına gelir. Bir kişinin yerine geçecek bir vekil atanması veya bir kişinin yetkilerini devretmesi anlamında kullanılır.

1. The manager deputized me to handle the customer complaints. (Yönetici, müşteri şikayetlerini benim halletmem için beni vekil tayin etti.)
2. The CEO deputized her assistant to sign the contract on his behalf. (CEO, onun yerine sözleşmeyi imzalaması için asistanını vekil tayin etti.)
3. The senator deputized her colleague to speak at the conference. (Senatör, konferansta konuşması için meslektaşını vekil tayin etti.)
4. The coach deputized the team captain to make the final decision. (Antrenör, son kararı vermesi için takım kaptanını vekil tayin etti.)
5. The teacher deputized the student to collect the homework assignments. (Öğretmen, ödevleri toplaması için öğrencisini vekil tayin etti.)
6. The supervisor deputized the new employee to train the others. (Denetçi, diğerlerini eğitmek için yeni çalışanı vekil tayin etti.)
7. The president deputized the vice president to attend the meeting. (Başkan, toplantıya katılması için başkan yardımcısını vekil tayin etti.)
8. The homeowner deputized the security guard to check on the house. (Ev sahibi, evi kontrol etmesi için güvenlik görevlisini vekil tayin etti.)
9. The conductor deputized the first violinist to lead the orchestra. (Orkestrayı yönetmesi için ilk kemancıyı vekil tayin eden şef.)
10. The judge deputized the court clerk to administer the oath. (Hakim, yemin törenini yönetmesi için mahkeme katibini vekil tayin etti.)
11. The project manager deputized the team leader to report progress. (Proje yöneticisi, ilerlemeyi raporlaması için takım liderini vekil tayin etti.)
12. The mayor deputized the city councilor to oversee the new construction project. (Belediye başkanı, yeni inşaat projesini denetlemesi için meclis üyesini vekil tayin etti.)
13. The head chef deputized the sous chef to supervise the kitchen staff. (Baş aşçı, mutfak personelini denetlemesi için yardımcısını vekil tayin etti.)
14. The captain deputized the sergeant to lead the platoon in his absence. (Kaptan, yokluğunda mangayı yönetmesi için çavuşunu vekil tayin etti.)
15. The director deputized the assistant director to handle the casting. (Yönetmen, oyuncu seçimiyle ilgilenmesi için yardımcısını vekil tayin etti.)
16. The governor deputized the

emergency management coordinator to coordinate the response efforts. (Vali, müdahale çabalarını koordine etmesi için acil durum yönetimi koordinatörünü vekil tayin etti.)
17. The CEO deputized the HR manager to handle the employee grievances. (CEO, çalışan şikayetlerini ele alması için İK yöneticisini vekil tayin etti.)

18. The president deputized the secretary of state to negotiate the trade deal. (Başkan, ticaret anlaşmasını müzakere etmesi için dışişleri bakanını vekil tayin etti.)
19. The principal deputized the counselor to handle the disciplinary action. (Müdür, disiplin cezasını ele alması için rehberlik öğretmenini vekil tayin etti.)
20. The police chief deputized the deputy chief to lead the investigation. (Polis şefi, soruşturmayı yönetmesi için yardımcısını vekil tayin etti.)

(Türkçe karşılıklar yazıların içinde belirtilmiştir.)