Deposit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deposit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deposit İle İlgili Cümleler

Deposit, Türkçe’de “teminat” ya da “yatırılan para miktarı” anlamına gelir. Deposit kelimesi finansal işlemlerde sıklıkla kullanılır.

1. I need to make a deposit to my savings account. (Tasarruf hesabıma bir mevduat yapmam gerekiyor.)
2. The landlord requested a security deposit from the tenant. (Ev sahibi kiracıdan bir güvence teminatı istedi.)
3. The bank requires a minimum deposit of $1000 for a fixed-term account. (Banka, sabit dönemli bir hesap için minimum 1000 dolarlık bir mevduat gerektirir.)
4. He put down a deposit on a new car. (Yeni bir araba için bir mevduat yaptı.)
5. The hotel requires a deposit to secure the reservation. (Otel, rezervasyonu güvence altına almak için bir mevduat gerektirir.)
6. The deposit is refundable if you cancel within 24 hours. (Mevduat, 24 saat içinde iptal ederseniz iade edilir.)
7. I deposited a check at the ATM this morning. (Bu sabah ATM’de bir çek yatırdım.)
8. The company requires a deposit before starting work. (Şirket, işe başlamadan önce bir mevduat gerektirir.)
9. I made a deposit for my daughter’s school fees. (Kızımın okul ücretleri için bir mevduat yaptım.)
10. The deposit will be credited to your account within 24 hours. (Mevduat, 24 saat içinde hesabınıza geçirilecektir.)
11. The landlord deducted some money from the security deposit for damages. (Ev sahibi güvence teminatından zararlar için bir miktar para kesintisi yaptı.)
12. The deposit amount varies depending on the rental period. (Mevduat miktarı kiralama süresine bağlı olarak değişir.)
13. I forgot to make a deposit and now my account is overdrawn. (Bir mevduat yapmayı unuttum ve şimdi hesabım açık.)
14. The seller agreed to hold the item with a deposit until I could come and pick it up. (Satıcı, ben gelip alana kadar bir mevduatla ürünü bekletmeyi kabul etti.)
15. The deposit can be paid by cash, check, or credit card. (Mevduat nakit, çek veya kredi kartıyla ödenebilir.)
16. She paid a deposit for a vacation rental. (Tatil kiralama için bir mevduat ödedi.)
17. The deposit serves as a guarantee for the service. (Mevduat, hizmet için bir garanti olarak hizmet verir.)
18. He lost his deposit because he cancelled the order after the deadline. (Süresi geçtikten sonra siparişi iptal ettiği için mevduatını kaybetti.)
19. The deposit is non-refundable if the event is cancelled due to bad weather. (Hava koşulları nedeniyle etkinlik iptal edilirse, mev

19. The deposit is non-refundable if the event is cancelled due to bad weather. (Hava koşulları nedeniyle etkinlik iptal edilirse, mevduat iade edilmez.)
20. The deposit is a requirement for opening a new account. (Yeni bir hesap açmak için mevduat gereklidir.)