Depose İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Depose İle İlgili Cümleler
Depose, Fransızca kökenli bir kelime olup “görevden almak” veya “tahttan indirmek” anlamlarına gelir.
- The president was deposed after the military coup. (Başkan askeri darbe sonrası görevden alındı.)
- The king was deposed by the rebels. (Kral isyancılar tarafından tahttan indirildi.)
- The company’s CEO was deposed due to his involvement in a scandal. (Şirketin CEO’su bir skandala karıştığı için görevden alındı.)
- The dictator was deposed by a popular uprising. (Diktatör halk ayaklanması sonucu görevden alındı.)
- The board of directors voted to depose the chairman. (Yönetim kurulu başkanı görevden almak için oy kullandı.)
- The emperor was deposed by his own son. (İmparator kendi oğlu tarafından tahttan indirildi.)
- The bishop was deposed for heresy. (Piskopos sapkınlık nedeniyle görevden alındı.)
- The queen was deposed due to her incompetence. (Kraliçe beceriksizliği nedeniyle tahttan indirildi.)
- The judge was deposed for accepting bribes. (Yargıç rüşvet kabul ettiği için görevden alındı.)
- The CEO was deposed and replaced by a new leader. (CEO görevden alındı ve yerine yeni bir lider getirildi.)
- The football coach was deposed after a series of losses. (Futbol antrenörü bir dizi mağlubiyetin ardından görevden alındı.)
- The prime minister was deposed by a vote of no confidence. (Başbakan güvensizlik oyuyla görevden alındı.)
- The mayor was deposed for embezzlement. (Belediye başkanı zimmetine para geçirdiği için görevden alındı.)
- The captain was deposed from his position due to his reckless behavior. (Kaptan sorumsuz davranışları nedeniyle görevinden alındı.)
- The president was deposed and exiled to another country. (Başkan görevden alındı ve başka bir ülkeye sürgüne gönderildi.)
- The queen was deposed and replaced by her younger sister. (Kraliçe tahttan indirildi ve yerine küçük kız kardeşi getirildi.)
- The CEO was deposed and forced to return his severance package. (CEO görevden alındı ve kıdem tazminatını geri vermek zorunda kaldı.)
- The governor was deposed after a corruption scandal. (Vali yolsuzluk skandalı sonrası görevden alındı.)
- The president was deposed and arrested for treason. (Başkan vatana ihanet suçlamasıyla görevden alındı ve tutuklandı.)
- The bishop was deposed and replaced by a more progressive leader. (Piskopos görevden
alındı ve daha ilerici bir liderle değiştirildi.)
Depose İle İlgili İfadeler
- depose from power: iktidardan düşürmek
- depose a witness: tanığın ifadesini almak
- depose to the truth: gerçeği beyan etmek
- depose a document: bir belgeyi vermek
- depose a king: kralı tahttan indirmek
- depose a queen: kraliçeyi görevden almak
- depose a ruler: yöneticisini görevden almak
- depose a dictator: diktatörü görevden almak
- depose a leader: lideri görevden almak
- depose an official: resmiyi görevden almak
- depose a manager: yöneticiyi görevden almak
- depose a supervisor: denetleyiciyi görevden almak
- depose a coach: antrenörü görevden almak
- depose a teacher: öğretmeni görevden almak
- depose a professor: profesörü görevden almak
- depose a scientist: bilim adamını görevden almak
- depose a doctor: doktoru görevden almak
- depose a lawyer: avukatı görevden almak
- depose a mayor: belediye başkanını görevden almak
- depose a governor: valiyi görevden almak.
Hemen Yorum Yaz