Deplorable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deplorable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deplorable

Deplorable, “üzücü, acınacak, yüz kızartıcı” gibi anlamlara sahip bir sıfattır.

1. The condition of the refugees living in the camps is deplorable. (Mülteci kamplarında yaşayanların durumu üzücü.)
2. The state of the school’s infrastructure is deplorable. (Okulun altyapı durumu yüz kızartıcı.)
3. The team’s performance in the game was deplorable. (Takımın oyun performansı acınacak derecede kötüydü.)
4. The living conditions in the slums are deplorable. (Kenar mahallelerdeki yaşam koşulları üzücü.)
5. The corruption in the government is deplorable. (Hükümetteki yolsuzluklar yüz kızartıcı.)
6. The way she treated her employees was deplorable. (Çalışanlarına davranış biçimi acınacak.)
7. The lack of action taken to address climate change is deplorable. (İklim değişikliğiyle mücadele etmek için alınan önlemlerin yetersizliği üzücü.)
8. The state of the roads in the rural areas is deplorable. (Kırsal kesimdeki yolların durumu yüz kızartıcı.)
9. The company’s treatment of its workers is deplorable. (Şirketin çalışanlarına yaklaşımı acınacak.)
10. The disregard for human rights in some countries is deplorable. (Bazı ülkelerde insan haklarına saygısızlık üzücü.)
11. The condition of the prison cells is deplorable. (Hapishane hücrelerinin durumu yüz kızartıcı.)
12. The way the government is handling the pandemic is deplorable. (Hükümetin pandemiyle başa çıkma şekli acınacak.)
13. The pollution in the city is deplorable. (Şehirdeki kirlilik üzücü.)
14. The neglect of mental health is deplorable. (Zihinsel sağlığa gösterilen ilgisizlik acınacak.)
15. The way some people treat animals is deplorable. (Bazı insanların hayvanlara davranış biçimi üzücü.)
16. The state of the public transportation system is deplorable. (Toplu taşıma sisteminin durumu yüz kızartıcı.)
17. The way some companies exploit their workers is deplorable. (Bazı şirketlerin çalışanlarını sömürme biçimi acınacak.)
18. The lack of access to clean water in some parts of the world is deplorable. (Dünyanın bazı bölgelerinde temiz suya erişimin yetersizliği üzücü.)
19. The discrimination against certain groups of people is deplorable. (Bazı insan gruplarına yapılan ayrımcılık acınacak.)
20. The state of the healthcare system in some countries is deplorable. (Bazı ülkelerdeki sağlık sistemlerinin durumu yüz kızartıcı.)

21. The destruction of natural habitats is deplorable. (Doğal yaşam alanlarının yok edilmesi üzücü.)
22. The use of child labor in some industries is deplorable. (Bazı endüstrilerde çocuk işçi kullanımı acınacak.)
23. The disregard for safety regulations in some workplaces is deplorable. (Bazı iş yerlerinde güvenlik kurallarına uyulmaması yüz kızartıcı.)
24. The lack of access to education in some parts of the world is deplorable. (Dünyanın bazı bölgelerinde eğitime erişimin yetersizliği üzücü.)
25. The way some people treat the elderly is deplorable. (Bazı insanların yaşlılara davranış biçimi acınacak.)
26. The state of the economy in some countries is deplorable. (Bazı ülkelerdeki ekonomik durum yüz kızartıcı.)
27. The exploitation of natural resources is deplorable. (Doğal kaynakların sömürülmesi üzücü.)
28. The way some people use social media to spread hate is deplorable. (Bazı insanların sosyal medyayı nefret yaymak için kullanması acınacak.)
29. The lack of affordable housing in some cities is deplorable. (Bazı şehirlerdeki uygun fiyatlı konut eksikliği yüz kızartıcı.)
30. The treatment of prisoners of war is deplorable. (Savaş esirlerine yönelik muamele acınacak.)