Demystify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demystify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demystify Nedir?

Demystify, bir şeyin özelliklerini veya doğasını anlaşılır hale getirmek, daha kolay anlaşılabilir hale getirmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I will demystify the concept of cryptocurrency for you. (Sana kripto para kavramını açıklığa kavuşturacağım.)
2. The book aims to demystify the complicated world of finance. (Kitap, finans dünyasını daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlıyor.)
3. The teacher tried to demystify the difficult grammar rules for the students. (Öğretmen, öğrenciler için zor dilbilgisi kurallarını daha anlaşılır hale getirmeye çalıştı.)
4. The purpose of this presentation is to demystify the process of applying for a job. (Bu sunumun amacı iş başvuru sürecini daha anlaşılır hale getirmektir.)
5. The article helped demystify some of the myths surrounding the topic. (Makale, konuyla ilgili bazı yanlış inanışları açıklığa kavuşturmaya yardımcı oldu.)
6. The documentary demystified the life of a professional athlete. (Belgesel, bir profesyonel sporcu hayatını daha anlaşılır hale getirdi.)
7. The museum exhibit demystified the history of the local area. (Müze sergisi, yerel alanın tarihini daha anlaşılır hale getirdi.)
8. The seminar aims to demystify the complex world of cybersecurity. (Seminere, siber güvenlik dünyasını daha anlaşılır hale getirmeyi hedefliyor.)
9. The doctor tried to demystify the medical terminology for the patient. (Doktor, hastaya tıbbi terminolojiyi daha anlaşılır hale getirmeye çalıştı.)
10. This book will help demystify the process of starting your own business. (Bu kitap, kendi işinizi kurmanın sürecini daha anlaşılır hale getirmenize yardımcı olacaktır.)
11. The teacher demystified the process of writing a research paper for the students. (Öğretmen, öğrenciler için bir araştırma makalesi yazma sürecini daha anlaşılır hale getirdi.)
12. The workshop will demystify the use of technology in the classroom. (Atölye, sınıfta teknolojinin kullanımını daha anlaşılır hale getirecektir.)
13. The guide helped demystify the customs and traditions of the local culture. (Rehber, yerel kültürün adet ve geleneklerini açıklığa kavuşturmaya yardımcı oldu.)
14. The lecture aims to demystify the world of quantum physics. (Ders, kuantum fiziği dünyasını daha anlaşılır hale getirmeyi amaçlıyor.)
15. The consultant demystified the complicated

financial jargon for the client. (Danışman, müşteri için karmaşık finansal jargondan daha anlaşılır bir şekilde bahsetti.)
16. The podcast aims to demystify mental health issues. (Podcast, zihinsel sağlık konularını daha anlaşılır hale getirmeyi hedefliyor.)

17. The tutorial demystified the process of using a new software. (Eğitim videosu, yeni bir yazılım kullanma sürecini daha anlaşılır hale getirdi.)
18. The workshop will demystify the process of creating a successful marketing strategy. (Atölye, başarılı bir pazarlama stratejisi oluşturma sürecini daha anlaşılır hale getirecektir.)
19. The coach demystified the strategies used in professional sports. (Antrenör, profesyonel sporlarda kullanılan stratejileri daha anlaşılır hale getirdi.)
20. The guidebook aims to demystify the history of the ancient ruins. (Rehber kitabı, antik kalıntıların tarihini daha anlaşılır hale getirmeyi hedefliyor.)