Demoralize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demoralize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demoralize Nedir?

Demoralize, kişinin moralini düşürmek, canını sıkmak, umutlarını kırmak anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The team’s loss demoralized them for the rest of the season. (Takımın kaybı sezon boyunca onları demoralize etti.)
  2. The negative feedback demoralized the young artist. (Olumsuz geri bildirimler genç sanatçıyı demoralize etti.)
  3. The constant failures were starting to demoralize him. (Sürekli başarısızlıklar onu demoralize etmeye başlıyordu.)
  4. The harsh criticism from her boss demoralized her. (Patronunun sert eleştirileri onu demoralize etti.)
  5. The bad news demoralized the entire community. (Kötü haber tüm topluluğu demoralize etti.)
  6. His lack of progress was beginning to demoralize him. (Gelişme gösterememesi onu demoralize etmeye başlamıştı.)
  7. The constant rejection letters demoralized the job seeker. (Sürekli reddedilme mektupları iş arayanı demoralize etti.)
  8. The team’s defeat was demoralizing. (Takımın yenilgisi demoralize ediciydi.)
  9. The death of their leader demoralized the soldiers. (Liderlerinin ölümü askerleri demoralize etti.)
  10. The lack of support from her family demoralized her. (Ailesinin desteği olmayışı onu demoralize etti.)
  11. The negative press coverage demoralized the politician. (Olumsuz basın kapsamı politikacıyı demoralize etti.)
  12. The constant stress of the job was demoralizing the employee. (İşin sürekli stresi çalışanı demoralize ediyordu.)
  13. The disappointing test results demoralized the student. (Hayal kırıklığı yaratan test sonuçları öğrenciyi demoralize etti.)
  14. The company’s financial troubles demoralized the employees. (Şirketin mali sıkıntıları çalışanları demoralize etti.)
  15. The bad weather demoralized the outdoor enthusiasts. (Kötü hava koşulları doğa tutkunlarını demoralize etti.)
  16. The lack of progress in the peace talks demoralized the negotiators. (Barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi müzakerecileri demoralize etti.)
  17. The constant criticism from his partner demoralized him. (Sürekli eleştiri yapması partnerini demoralize etti.)
  18. The loss of funding demoralized the research team. (Finansman kaybı araştırma ekibini demoralize etti.)
  19. The broken promises demoralized the volunteers. (Kırılan sözler gönüllüleri demoralize etti.)
  20. The lack of progress in finding a cure demoralized the medical community. (Tedavi bulunamaması tıbbi topluluğu demoralize etti.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Takımın kaybı sezon boyunca onları demoralize etti.
  2. Olumsuz geri bildirimler genç sanatçıyı demoralize etti.
  3. Sürekli başarısızlıklar onu demoralize etmeye başlıyordu.
  4. Patronunun sert eleştirileri onu demoralize etti.
  5. Kötü haber tüm topluluğu demoralize etti.
  6. Gelişme gösterememesi onu demoralize etmeye başlamıştı.
  7. Sürekli reddedilme mektupları iş arayanı demoralize etti.
  8. Takımın yenilgisi demoralize ediciydi.
  9. Liderlerinin ölümü askerleri demoralize etti.
  10. Ailesinin desteği olmayışı onu demoralize etti.
  11. Olumsuz basın kapsamı politikacıyı demoralize etti.
  12. İşin sürekli stresi çalışanı demoralize ediyordu.
  13. Hayal kırıklığı yaratan test sonuçları öğrenciyi demoralize etti.
  14. Şirketin mali sıkıntıları çalışanları demoralize etti.
  15. Kötü hava koşulları doğa tutkunlarını demoralize etti.
  16. Barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi müzakerecileri demoralize etti.
  17. Sürekli eleştiri yapması partnerini demoralize etti.
  18. Finansman kaybı araştırma ekibini demoralize etti.
  19. Kırılan sözler gönüllüleri demoralize etti.
  20. Tedavi bulunamaması tıbbi topluluğu demoralize etti.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.