Demoralize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Demoralize Nedir?
Demoralize, kişinin moralini düşürmek, canını sıkmak, umutlarını kırmak anlamlarına gelir.
Örnek Cümleler:
- The team’s loss demoralized them for the rest of the season. (Takımın kaybı sezon boyunca onları demoralize etti.)
- The negative feedback demoralized the young artist. (Olumsuz geri bildirimler genç sanatçıyı demoralize etti.)
- The constant failures were starting to demoralize him. (Sürekli başarısızlıklar onu demoralize etmeye başlıyordu.)
- The harsh criticism from her boss demoralized her. (Patronunun sert eleştirileri onu demoralize etti.)
- The bad news demoralized the entire community. (Kötü haber tüm topluluğu demoralize etti.)
- His lack of progress was beginning to demoralize him. (Gelişme gösterememesi onu demoralize etmeye başlamıştı.)
- The constant rejection letters demoralized the job seeker. (Sürekli reddedilme mektupları iş arayanı demoralize etti.)
- The team’s defeat was demoralizing. (Takımın yenilgisi demoralize ediciydi.)
- The death of their leader demoralized the soldiers. (Liderlerinin ölümü askerleri demoralize etti.)
- The lack of support from her family demoralized her. (Ailesinin desteği olmayışı onu demoralize etti.)
- The negative press coverage demoralized the politician. (Olumsuz basın kapsamı politikacıyı demoralize etti.)
- The constant stress of the job was demoralizing the employee. (İşin sürekli stresi çalışanı demoralize ediyordu.)
- The disappointing test results demoralized the student. (Hayal kırıklığı yaratan test sonuçları öğrenciyi demoralize etti.)
- The company’s financial troubles demoralized the employees. (Şirketin mali sıkıntıları çalışanları demoralize etti.)
- The bad weather demoralized the outdoor enthusiasts. (Kötü hava koşulları doğa tutkunlarını demoralize etti.)
- The lack of progress in the peace talks demoralized the negotiators. (Barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi müzakerecileri demoralize etti.)
- The constant criticism from his partner demoralized him. (Sürekli eleştiri yapması partnerini demoralize etti.)
- The loss of funding demoralized the research team. (Finansman kaybı araştırma ekibini demoralize etti.)
- The broken promises demoralized the volunteers. (Kırılan sözler gönüllüleri demoralize etti.)
- The lack of progress in finding a cure demoralized the medical community. (Tedavi bulunamaması tıbbi topluluğu demoralize etti.)
Türkçe Karşılıklar:
- Takımın kaybı sezon boyunca onları demoralize etti.
- Olumsuz geri bildirimler genç sanatçıyı demoralize etti.
- Sürekli başarısızlıklar onu demoralize etmeye başlıyordu.
- Patronunun sert eleştirileri onu demoralize etti.
- Kötü haber tüm topluluğu demoralize etti.
- Gelişme gösterememesi onu demoralize etmeye başlamıştı.
- Sürekli reddedilme mektupları iş arayanı demoralize etti.
- Takımın yenilgisi demoralize ediciydi.
- Liderlerinin ölümü askerleri demoralize etti.
- Ailesinin desteği olmayışı onu demoralize etti.
- Olumsuz basın kapsamı politikacıyı demoralize etti.
- İşin sürekli stresi çalışanı demoralize ediyordu.
- Hayal kırıklığı yaratan test sonuçları öğrenciyi demoralize etti.
- Şirketin mali sıkıntıları çalışanları demoralize etti.
- Kötü hava koşulları doğa tutkunlarını demoralize etti.
- Barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi müzakerecileri demoralize etti.
- Sürekli eleştiri yapması partnerini demoralize etti.
- Finansman kaybı araştırma ekibini demoralize etti.
- Kırılan sözler gönüllüleri demoralize etti.
- Tedavi bulunamaması tıbbi topluluğu demoralize etti.
Hemen Yorum Yaz