Demonstration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Demonstration
Demonstration, belirli bir fikir, düşünce veya isteği açıklamak veya savunmak amacıyla topluca yapılan gösteri veya eylemdir.
- The students held a demonstration to protest against the university’s decision to increase tuition fees. (Öğrenciler, üniversitenin öğrenim ücretlerini arttırma kararına karşı protesto için bir gösteri düzenlediler.)
- The political party organized a demonstration to demand better healthcare for citizens. (Siyasi parti, vatandaşlar için daha iyi sağlık hizmeti talep etmek için bir gösteri düzenledi.)
- The workers staged a demonstration outside the factory to demand higher wages. (İşçiler, daha yüksek ücret talebiyle fabrika önünde bir gösteri düzenlediler.)
- The activists organized a demonstration to raise awareness about climate change. (Aktivistler, iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak için bir gösteri düzenlediler.)
- The protesters marched through the streets in a peaceful demonstration. (Protestocular, barışçıl bir gösteriyle sokaklardan geçtiler.)
- The police were called to disperse the demonstration as it became violent. (Gösteri şiddetli hale gelince polis çağrıldı ve dağıtıldı.)
- The demonstrators carried banners and chanted slogans during the march. (Göstericiler, yürüyüş sırasında pankartlar taşıdılar ve sloganlar attılar.)
- The opposition parties organized a massive demonstration against the government’s policies. (Muhalefet partileri, hükümetin politikalarına karşı geniş çaplı bir gösteri düzenledi.)
- The anti-vaccine movement organized a demonstration to protest against vaccine mandates. (Aşı karşıtı hareket, aşı zorunluluğuna karşı protesto etmek için bir gösteri düzenledi.)
- The union organized a demonstration to demand better working conditions for their members. (Sendika, üyeleri için daha iyi çalışma koşulları talep etmek için bir gösteri düzenledi.)
- The demonstration caused major disruptions to the city’s traffic. (Gösteri, şehrin trafiğinde büyük aksaklıklara neden oldu.)
- The police used tear gas and water cannons to control the demonstration. (Polis, gösteriyi kontrol altına almak için göz yaşartıcı gaz ve su topu kullandı.)
- The demonstrators were arrested for causing public disturbance. (Göstericiler, kamu düzenini bozmak suçlamasıyla gözaltına alındı.)
- The government banned all public demonstrations during the state of emergency. (Hükümet, olağanüstü hal sırasında tüm kamu gösterilerini yasakladı.)
- The demonstration attracted thousands of participants from different parts of the country. (Gösteri, ülkenin farklı bölgelerinden binlerce katılımcıyı çekti.)
- The students organized a peaceful demonstration to demand more funding for education. (Öğrenciler, eğitim için daha
fazla finansman talep etmek için barışçıl bir gösteri düzenlediler.)
17. The demonstration turned violent when a group of protesters started throwing stones at the police. (Bir grup protestocu polise taş atmaya başlayınca, gösteri şiddetli bir hal aldı.)
- The demonstration was held in front of the embassy to demand the release of political prisoners. (Gösteri, siyasi mahkumların serbest bırakılmasını talep etmek için elçilik önünde yapıldı.)
- The demonstrators marched to the parliament building to submit their petition. (Göstericiler, dilekçelerini sunmak için parlamento binasına yürüdüler.)
- The organizers of the demonstration encouraged participants to remain peaceful and avoid any violence. (Gösterinin organizatörleri, katılımcıları barışçıl kalmaya ve herhangi bir şiddet olayından kaçınmaya teşvik ettiler.)
Hemen Yorum Yaz