Demonstration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demonstration İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Demonstration

Demonstration, belirli bir fikir, düşünce veya isteği açıklamak veya savunmak amacıyla topluca yapılan gösteri veya eylemdir.

  1. The students held a demonstration to protest against the university’s decision to increase tuition fees. (Öğrenciler, üniversitenin öğrenim ücretlerini arttırma kararına karşı protesto için bir gösteri düzenlediler.)
  2. The political party organized a demonstration to demand better healthcare for citizens. (Siyasi parti, vatandaşlar için daha iyi sağlık hizmeti talep etmek için bir gösteri düzenledi.)
  3. The workers staged a demonstration outside the factory to demand higher wages. (İşçiler, daha yüksek ücret talebiyle fabrika önünde bir gösteri düzenlediler.)
  4. The activists organized a demonstration to raise awareness about climate change. (Aktivistler, iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak için bir gösteri düzenlediler.)
  5. The protesters marched through the streets in a peaceful demonstration. (Protestocular, barışçıl bir gösteriyle sokaklardan geçtiler.)
  6. The police were called to disperse the demonstration as it became violent. (Gösteri şiddetli hale gelince polis çağrıldı ve dağıtıldı.)
  7. The demonstrators carried banners and chanted slogans during the march. (Göstericiler, yürüyüş sırasında pankartlar taşıdılar ve sloganlar attılar.)
  8. The opposition parties organized a massive demonstration against the government’s policies. (Muhalefet partileri, hükümetin politikalarına karşı geniş çaplı bir gösteri düzenledi.)
  9. The anti-vaccine movement organized a demonstration to protest against vaccine mandates. (Aşı karşıtı hareket, aşı zorunluluğuna karşı protesto etmek için bir gösteri düzenledi.)
  10. The union organized a demonstration to demand better working conditions for their members. (Sendika, üyeleri için daha iyi çalışma koşulları talep etmek için bir gösteri düzenledi.)
  11. The demonstration caused major disruptions to the city’s traffic. (Gösteri, şehrin trafiğinde büyük aksaklıklara neden oldu.)
  12. The police used tear gas and water cannons to control the demonstration. (Polis, gösteriyi kontrol altına almak için göz yaşartıcı gaz ve su topu kullandı.)
  13. The demonstrators were arrested for causing public disturbance. (Göstericiler, kamu düzenini bozmak suçlamasıyla gözaltına alındı.)
  14. The government banned all public demonstrations during the state of emergency. (Hükümet, olağanüstü hal sırasında tüm kamu gösterilerini yasakladı.)
  15. The demonstration attracted thousands of participants from different parts of the country. (Gösteri, ülkenin farklı bölgelerinden binlerce katılımcıyı çekti.)
  16. The students organized a peaceful demonstration to demand more funding for education. (Öğrenciler, eğitim için daha

fazla finansman talep etmek için barışçıl bir gösteri düzenlediler.)
17. The demonstration turned violent when a group of protesters started throwing stones at the police. (Bir grup protestocu polise taş atmaya başlayınca, gösteri şiddetli bir hal aldı.)

  1. The demonstration was held in front of the embassy to demand the release of political prisoners. (Gösteri, siyasi mahkumların serbest bırakılmasını talep etmek için elçilik önünde yapıldı.)
  2. The demonstrators marched to the parliament building to submit their petition. (Göstericiler, dilekçelerini sunmak için parlamento binasına yürüdüler.)
  3. The organizers of the demonstration encouraged participants to remain peaceful and avoid any violence. (Gösterinin organizatörleri, katılımcıları barışçıl kalmaya ve herhangi bir şiddet olayından kaçınmaya teşvik ettiler.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.