Demented İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Demented
Demented kelimesinin Türkçe anlamı “akıl sağlığı bozuk, deli” olarak tanımlanabilir. İngilizce cümlelerde kullanılan örnekleri aşağıda bulabilirsiniz:
- She was convinced her neighbor was demented and had to be institutionalized. (Komşusunun akıl sağlığının bozuk olduğuna ve tedavi edilmesi gerektiğine inanıyordu.)
- The demented man attacked the police officers with a kitchen knife. (Akıl sağlığı bozuk adam mutfak bıçağıyla polislere saldırdı.)
- Her demented behavior worried her family and friends. (Onun akıl sağlığı bozuk davranışları ailesini ve arkadaşlarını endişelendiriyordu.)
- The demented patient was unable to recognize his own family members. (Akıl sağlığı bozuk hastanın kendi aile üyelerini tanıyamadığı gözlemlendi.)
- The old man had become demented and needed constant care. (Yaşlı adam akıl sağlığı bozulmuştu ve sürekli bakıma ihtiyaç duyuyordu.)
- The demented woman wandered aimlessly through the streets. (Akıl sağlığı bozuk kadın sokaklarda amaçsızca dolaştı.)
- The demented musician was still able to play his instrument beautifully. (Akıl sağlığı bozuk müzisyen hala enstrümanını güzel çalabiliyordu.)
- The demented patient’s condition deteriorated rapidly. (Akıl sağlığı bozuk hastanın durumu hızla kötüleşti.)
- The demented man’s rantings were unintelligible to everyone around him. (Akıl sağlığı bozuk adamın söylevleri etrafındaki herkes için anlaşılmazdı.)
- The family was relieved when the demented patient’s condition improved. (Aile, akıl sağlığı bozuk hastanın durumu düzeldiğinde rahatlamıştı.)
- The demented woman laughed maniacally as she swung the hammer. (Akıl sağlığı bozuk kadın çekiç sallarken manyakça güldü.)
- The demented patient refused to take his medication. (Akıl sağlığı bozuk hastanın ilaçlarını almaktan kaçındığı gözlendi.)
- The demented man’s outbursts of violence were becoming more frequent. (Akıl sağlığı bozuk adamın şiddet patlamaları giderek artıyordu.)
- The demented patient’s family struggled to cope with his erratic behavior. (Akıl sağlığı bozuk hastanın ailesi, dengesiz davranışlarıyla başa çıkmakta zorluk çekiyordu.)
- The demented man was convinced that aliens were trying to communicate with him. (Akıl sağlığı bozuk adam, uzaylıların kendisiyle iletişim kurmaya çalıştığına inanıyordu.)
- The demented woman had vivid hallucinations that terrified her. (Akıl sağlığı bozuk kadın, onu dehşete düşüren canlı hayaller görüyordu.)
- The demented patient’s family sought help from a specialist in geriatric psychiatry. (Akıl sağlığı bozuk hastanın ailesi, geriatrik psikiyatri uzmanından yardım istedi.)
- The demented man’s behavior was unpredictable and often violent. (Akıl sağlığı bozuk adamın davranışları öngörülemez ve sık sık şiddet içeriyordu.)
- The demented patient’s delusions made it difficult for him to distinguish reality from fantasy. (Akıl sağlığı bozuk hastanın sanrıları gerçeği hayal dünyasından ayırt etmesini zorlaştırıyordu.)
- The demented woman’s family struggled to find a care facility that could meet her needs. (Akıl sağlığı bozuk kadının ailesi, ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir bakım tesisini bulmakta zorluk çekiyordu.)
Hemen Yorum Yaz