Deliver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deliver İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deliver İle İlgili Cümleler

Deliver, “teslim etmek” anlamına gelen bir fiildir.

1. The postman delivered the package to my house. (Postacı paketi evime teslim etti.)
2. The restaurant delivers food to the nearby area. (Restoran civardaki bölgelere yemek teslim ediyor.)
3. The company promised to deliver the products by tomorrow. (Şirket ürünleri yarına kadar teslim etmeyi vaat etti.)
4. The doctor delivered the baby safely. (Doktor bebekleri güvenli bir şekilde dünyaya getirir.)
5. We can deliver the furniture to your new house. (Mobilyalarınızı yeni evinize teslim edebiliriz.)
6. The speaker delivered an inspiring speech. (Konuşmacı ilham verici bir konuşma yaptı.)
7. The courier company delivered the documents on time. (Kurye şirketi belgeleri zamanında teslim etti.)
8. The online store delivers orders within two days. (Online mağaza siparişleri iki gün içinde teslim ediyor.)
9. The pilot delivered the passengers safely to their destination. (Pilot yolcuları güvenli bir şekilde varış noktalarına teslim etti.)
10. The contractor will deliver the construction materials to the site tomorrow. (Müteahhit yarın inşaat malzemelerini şantiyeye teslim edecek.)
11. The teacher delivered the test results to the students. (Öğretmen sınav sonuçlarını öğrencilere teslim etti.)
12. The flowers were delivered to her office as a surprise. (Çiçekler sürpriz olarak onun ofisine teslim edildi.)
13. The team delivered an impressive performance in the game. (Takım oyununda etkileyici bir performans sergiledi.)
14. The courier delivered the package to the wrong address by mistake. (Kurye paketi yanlışlıkla yanlış adrese teslim etti.)
15. The bakery delivers fresh bread every morning. (Fırın her sabah taze ekmekler teslim ediyor.)
16. The artist delivered the artwork to the gallery for the exhibition. (Sanatçı eseri sergi için galeriye teslim etti.)
17. The shipping company delivered the cargo to the port. (Nakliye şirketi yükü limana teslim etti.)
18. The politician delivered a speech on the importance of education. (Politikacı eğitimin önemi hakkında bir konuşma yaptı.)
19. The parcel was delivered to the wrong house and the recipient had to go get it themselves. (Paket yanlış adrese teslim edildi ve alıcı kendisi almak zorunda kaldı.)
20. The delivery service charges a fee for delivering packages. (Teslimat servisi paketleri teslim etmek için bir ücret talep ediyor.)

21. The mailman delivered the letter to the wrong mailbox by mistake. (Postacı mektubu yanlışlıkla yanlış posta kutusuna teslim etti.)
22. The company delivers excellent customer service. (Şirket mükemmel müşteri hizmetleri sunuyor.)
23. The pizza place delivers orders in less than 30 minutes. (Pizza yeri siparişleri 30 dakikadan az bir sürede teslim ediyor.)
24. The new software will deliver better performance than the old one. (Yeni yazılım eski yazılımdan daha iyi bir performans sunacak.)
25. The singer delivered a heartfelt rendition of the national anthem. (Şarkıcı milli marşın dokunaklı bir yorumunu sundu.)
26. The shipping company can deliver goods to international destinations. (Nakliye şirketi uluslararası hedeflere mal teslim edebilir.)
27. The politician promised to deliver on their campaign promises. (Politikacı seçim vaatlerini yerine getirmeyi vaat etti.)
28. The project team is confident they can deliver the project on time. (Proje ekibi projeyi zamanında teslim edebileceklerine güveniyor.)
29. The florist delivers bouquets for special occasions. (Çiçekçi özel günler için buketler teslim ediyor.)
30. The company hired a courier to deliver the legal documents to the court. (Şirket, hukuki belgeleri mahkemeye teslim etmek için bir kurye kiraladı.)