Deliberation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deliberation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deliberation

Deliberation, karar verme sürecinde yapılan dikkatli ve düşünceli düşünme eylemidir.

  1. After much deliberation, I have decided to accept the job offer. (Uzun düşünme sürecinden sonra iş teklifini kabul etmeye karar verdim.)
  2. The jury spent hours in deliberation before reaching a verdict. (Jüri kararına varmadan önce saatlerce düşünce yaparak vakit geçirdi.)
  3. The company’s management team is currently in deliberation about the proposed merger. (Şirketin yönetim ekibi önerilen birleşme hakkında şu anda düşünce yapmakta.)
  4. It’s important to take the time for deliberation before making important decisions. (Önemli kararlar almadan önce düşünmek için zaman ayırmak önemlidir.)
  5. The politician’s statements were clearly the result of careful deliberation. (Politikacının beyanları açıkça dikkatli düşünce sonucuydu.)
  6. The committee is still in deliberation over how to allocate the budget. (Komite bütçeyi nasıl dağıtacakları hakkında hala düşünüyor.)
  7. The deliberation process can be slow but it’s necessary for making sound decisions. (Düşünce süreci yavaş olabilir ama doğru kararlar vermek için gereklidir.)
  8. After much deliberation, we’ve decided to go with the cheaper option. (Uzun düşünce sürecinden sonra daha ucuz seçeneği tercih etmeye karar verdik.)
  9. The court’s decision was the result of careful deliberation and consideration of all the evidence. (Mahkemenin kararı, tüm kanıtların dikkatli düşünce ve değerlendirmesi sonucu oluştu.)
  10. Deliberation is an important part of any decision-making process. (Düşünce yapmak herhangi bir karar alma sürecinin önemli bir parçasıdır.)
  11. We need to engage in more deliberation before finalizing our plans. (Planlarımızı nihai hale getirmeden önce daha fazla düşünce yapmamız gerekiyor.)
  12. The committee is in deliberation about how to handle the recent crisis. (Komite, son krizi nasıl yönetecekleri hakkında düşünce yapıyor.)
  13. Deliberation can help avoid hasty and impulsive decisions. (Düşünce yapmak aceleci ve düşüncesiz kararların önlenmesine yardımcı olabilir.)
  14. The team spent hours in deliberation before coming up with a solution. (Ekip, bir çözüm bulmadan önce saatlerce düşünce yaparak zaman harcadı.)
  15. The board of directors is in deliberation about the future direction of the company. (Yönetim kurulu, şirketin gelecekteki yönü hakkında düşünce yapıyor.)
  16. Deliberation involves careful consideration of all the options before making a decision. (Düşünce yapmak, bir karar vermeden önce tüm seçeneklerin dikkatli şekilde değ

erlendirilmesini içerir.)
17. It’s important to allow time for deliberation and reflection before reacting to a situation. (Bir duruma tepki vermeden önce, düşünme ve yansıtma için zaman ayırmak önemlidir.)

  1. Deliberation can help ensure that decisions are based on rational and logical thinking. (Düşünce yapmak, kararların rasyonel ve mantıklı düşünceye dayandığından emin olmaya yardımcı olabilir.)
  2. The committee’s deliberation was interrupted by a sudden emergency. (Komitenin düşünce yapması, aniden ortaya çıkan bir acil durum nedeniyle kesintiye uğradı.)
  3. The politician’s decision was the result of political pressure rather than careful deliberation. (Politikacının kararı, dikkatli düşünce yapmak yerine siyasi baskıların sonucuydu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.