Deliberation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Deliberation
Deliberation, karar verme sürecinde yapılan dikkatli ve düşünceli düşünme eylemidir.
- After much deliberation, I have decided to accept the job offer. (Uzun düşünme sürecinden sonra iş teklifini kabul etmeye karar verdim.)
- The jury spent hours in deliberation before reaching a verdict. (Jüri kararına varmadan önce saatlerce düşünce yaparak vakit geçirdi.)
- The company’s management team is currently in deliberation about the proposed merger. (Şirketin yönetim ekibi önerilen birleşme hakkında şu anda düşünce yapmakta.)
- It’s important to take the time for deliberation before making important decisions. (Önemli kararlar almadan önce düşünmek için zaman ayırmak önemlidir.)
- The politician’s statements were clearly the result of careful deliberation. (Politikacının beyanları açıkça dikkatli düşünce sonucuydu.)
- The committee is still in deliberation over how to allocate the budget. (Komite bütçeyi nasıl dağıtacakları hakkında hala düşünüyor.)
- The deliberation process can be slow but it’s necessary for making sound decisions. (Düşünce süreci yavaş olabilir ama doğru kararlar vermek için gereklidir.)
- After much deliberation, we’ve decided to go with the cheaper option. (Uzun düşünce sürecinden sonra daha ucuz seçeneği tercih etmeye karar verdik.)
- The court’s decision was the result of careful deliberation and consideration of all the evidence. (Mahkemenin kararı, tüm kanıtların dikkatli düşünce ve değerlendirmesi sonucu oluştu.)
- Deliberation is an important part of any decision-making process. (Düşünce yapmak herhangi bir karar alma sürecinin önemli bir parçasıdır.)
- We need to engage in more deliberation before finalizing our plans. (Planlarımızı nihai hale getirmeden önce daha fazla düşünce yapmamız gerekiyor.)
- The committee is in deliberation about how to handle the recent crisis. (Komite, son krizi nasıl yönetecekleri hakkında düşünce yapıyor.)
- Deliberation can help avoid hasty and impulsive decisions. (Düşünce yapmak aceleci ve düşüncesiz kararların önlenmesine yardımcı olabilir.)
- The team spent hours in deliberation before coming up with a solution. (Ekip, bir çözüm bulmadan önce saatlerce düşünce yaparak zaman harcadı.)
- The board of directors is in deliberation about the future direction of the company. (Yönetim kurulu, şirketin gelecekteki yönü hakkında düşünce yapıyor.)
- Deliberation involves careful consideration of all the options before making a decision. (Düşünce yapmak, bir karar vermeden önce tüm seçeneklerin dikkatli şekilde değ
erlendirilmesini içerir.)
17. It’s important to allow time for deliberation and reflection before reacting to a situation. (Bir duruma tepki vermeden önce, düşünme ve yansıtma için zaman ayırmak önemlidir.)
- Deliberation can help ensure that decisions are based on rational and logical thinking. (Düşünce yapmak, kararların rasyonel ve mantıklı düşünceye dayandığından emin olmaya yardımcı olabilir.)
- The committee’s deliberation was interrupted by a sudden emergency. (Komitenin düşünce yapması, aniden ortaya çıkan bir acil durum nedeniyle kesintiye uğradı.)
- The politician’s decision was the result of political pressure rather than careful deliberation. (Politikacının kararı, dikkatli düşünce yapmak yerine siyasi baskıların sonucuydu.)
Hemen Yorum Yaz