Defense İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defense İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defense

Defense, savunma anlamına gelir. Kendi kendini koruma, tehlikelere karşı önlem alma ve saldırılara karşı direnme anlamlarını da içerir.

Örnek cümleler:

  1. The country is investing heavily in defense to ensure its national security. (Ülke, ulusal güvenliğini sağlamak için savunmaya ağır yatırım yapıyor.)
  2. The army is the primary defense against external threats. (Ordu, dış tehditlere karşı birincil savunmadır.)
  3. The company has a strong defense against cyber-attacks. (Şirketin siber saldırılara karşı güçlü bir savunması var.)
  4. He used his martial arts skills for self-defense. (Kendini savunmak için dövüş sanatları becerilerini kullandı.)
  5. The goalkeeper’s defense was impenetrable. (Kalecinin savunması geçilmezdi.)
  6. The military conducted a defense drill to prepare for a possible attack. (Askeri bir saldırıya karşı hazırlık yapmak için savunma tatbikatı yapıldı.)
  7. The government is implementing measures to strengthen the country’s defense capabilities. (Hükümet, ülkenin savunma kabiliyetlerini güçlendirmek için önlemler uyguluyor.)
  8. The castle’s defense walls were built to withstand attacks from enemy forces. (Kale savunma duvarları, düşman güçlerinin saldırılarına karşı dayanacak şekilde inşa edildi.)
  9. The defendant pleaded self-defense in court. (Sanık mahkemede kendini savunma hakkını kullandı.)
  10. The company hired a team of experts to improve their defense strategy. (Şirket, savunma stratejilerini iyileştirmek için bir uzman ekibi tuttu.)
  11. The football team’s defense played a crucial role in their victory. (Futbol takımının savunması, zaferlerinde önemli bir rol oynadı.)
  12. The police officer used pepper spray in self-defense. (Polis memuru kendini savunmak için biber gazı kullandı.)
  13. The government allocated a significant portion of the budget to defense spending. (Hükümet, savunma harcamalarına önemli bir bütçe ayırdı.)
  14. The soldiers were well-trained in defense tactics. (Askerler savunma taktikleri konusunda iyi eğitim almışlardı.)
  15. The lawyer mounted a strong defense for his client. (Avukat, müvekkili için güçlü bir savunma yaptı.)
  16. The security guard’s job is to provide defense against potential threats. (Güvenlik görevlisi, potansiyel tehditlere karşı savunma sağlamakla görevlidir.)
  17. The government is working on a new defense policy to address modern threats. (Hükümet, modern tehditlere yanıt vermek için yeni bir savunma politikası üzerinde çalışıyor.)
  18. The defense system detected and

intercepted the incoming missile. (Savunma sistemi, gelen füze saldırısını tespit edip engelledi.)
19. The basketball team’s defense was weak, which led to their defeat. (Basketbol takımının savunması zayıftı, bu da yenilgilerine neden oldu.)

  1. The government is providing aid to countries in need of defense assistance. (Hükümet, savunma yardımına ihtiyaç duyan ülkelere yardım sağlıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.