Defeat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defeat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defeat (Yenilgi)

Defeat, bir mücadeleyi kaybetmek veya bir hedefe ulaşamamak anlamına gelir.

  1. Despite their best efforts, the team suffered a crushing defeat. (En iyi çabalarına rağmen, takım ezici bir yenilgi yaşadı.)
  2. I don’t want to accept defeat just yet. (Henüz yenilgiyi kabul etmek istemiyorum.)
  3. The company was defeated in its attempt to win the contract. (Şirket, sözleşmeyi kazanma girişiminde yenildi.)
  4. The army suffered a major defeat in the battle. (Ordu, savaşta büyük bir yenilgi yaşadı.)
  5. Losing the championship was a bitter defeat for the team. (Şampiyonluğu kaybetmek, takım için acı bir yenilgiydi.)
  6. The boxer suffered a humiliating defeat in the ring. (Bokör, ringde utanç verici bir yenilgi yaşadı.)
  7. The political party faced defeat in the elections. (Siyasi parti, seçimlerde yenilgiyle karşı karşıya kaldı.)
  8. It’s important to learn from defeat and move on. (Yenilgiden ders almak ve ileriye gitmek önemlidir.)
  9. The team was able to recover from their previous defeat and win the next game. (Takım, önceki yenilgilerinden kurtulup, bir sonraki maçı kazanmayı başardı.)
  10. The athlete felt defeated after failing to break the world record. (Sporcu, dünya rekorunu kıramadığı için yenilmiş hissetti.)
  11. The political candidate conceded defeat to his opponent. (Siyasi aday, rakibine yenildiğini kabul etti.)
  12. Sometimes defeat can be a valuable lesson in humility. (Bazen yenilgi, alçakgönüllülük konusunda değerli bir ders olabilir.)
  13. The team’s defeat was attributed to poor communication and coordination. (Takımın yenilgisi, kötü iletişim ve koordinasyona bağlandı.)
  14. Defeat can be a catalyst for change and improvement. (Yenilgi, değişim ve gelişme için bir katalizör olabilir.)
  15. The athlete was determined to bounce back from his defeat and win the next race. (Sporcu, yenilgisinden toparlanıp, bir sonraki yarışı kazanmaya kararlıydı.)
  16. The company refused to accept defeat and continued to pursue the project. (Şirket, yenilgiyi kabul etmeyi reddedip, projeyi takip etmeye devam etti.)
  17. Defeat can be a source of motivation to work harder and improve. (Yenilgi, daha çok çalışma ve gelişme için bir motivasyon kaynağı olabilir.)
  18. The team was determined to avenge their previous defeat against their rival. (Takım, rakipleri karşısındaki önceki yenilgilerini intikam almak için kararlıydı.)
  19. The athlete’s defeat was a disappointment to his fans, but he remained determined to keep trying. (S

porcu, yenilgisi hayranları için bir hayal kırıklığıydı, ancak denemeye devam etmeye kararlı kaldı.)
20. The defeat served as a wake-up call for the team to reevaluate their strategies and approach. (Yenilgi, takımın stratejilerini ve yaklaşımını gözden geçirmesi için bir uyarı niteliği taşıdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.