Defame İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defame İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Defame

Defame, bir kişinin veya grubun itibarını kötüleme veya lekeleme eylemidir.

Örnek cümleler:

  1. She defamed her colleague by spreading rumors about her personal life. (O, meslektaşının kişisel hayatıyla ilgili söylentiler yayarak onu kötüledi.)
  2. The newspaper defamed the politician by publishing false information about him. (Gazete, siyasetçiyi hakkında yanlış bilgi yayınlayarak karalamıştır.)
  3. He was defamed by his ex-girlfriend on social media. (Eski kız arkadaşı tarafından sosyal medyada kötülenmiştir.)
  4. The company sued the blogger for defaming their brand. (Şirket, markalarını kötülediği için blog yazarına dava açtı.)
  5. The teacher was defamed by a student who spread false accusations about him. (Öğrencisi tarafından yanlış suçlamalar yayılarak öğretmen kötülendi.)
  6. The actor was defamed by a tabloid magazine. (Aktör, bir magazin dergisi tarafından kötülendi.)
  7. The athlete was defamed by a rival team’s fans. (Sporcu, rakip takımın taraftarları tarafından kötülenmiştir.)
  8. The company’s reputation was defamed by a product recall. (Şirketin ürün geri çağırması itibarını zedeledi.)
  9. The politician defamed his opponent in a public speech. (Siyasetçi, kamuoyu önünde rakibini karalamıştır.)
  10. The author was defamed by a negative book review. (Yazar, olumsuz bir kitap eleştirisiyle kötülenmiştir.)
  11. The celebrity was defamed by paparazzi photos. (Ünlü, paparazzi fotoğrafları ile kötülendi.)
  12. The employee was defamed by a coworker who spread lies about him. (Çalışma arkadaşı tarafından yalanlar yayarak çalışan kötülendi.)
  13. The company’s reputation was defamed by a scandal involving their CEO. (CEO’ları ile ilgili bir skandal, şirketin itibarını zedeledi.)
  14. The politician defamed a whole community with his discriminatory remarks. (Siyasetçi, ayrımcı söylemleriyle bir topluluğu kötülemiştir.)
  15. The artist was defamed by critics who called his work mediocre. (

Elektrikli bisikletler hakkındaki yanlış bilgiler, bu yeni teknolojinin kamuoyu tarafından defalarca kötülenmesine neden oldu.

  1. The organization defamed the charity by accusing them of misusing funds. (Kuruluş, fonları yanlış kullanmakla suçladığı hayır kurumunu kötülemiştir.)
  2. The company defamed a former employee by giving a negative reference. (Şirket, olumsuz bir referans vererek eski bir çalışanı kötülemiştir.)
  3. The athlete defamed his opponent by accusing him of using performance-enhancing drugs. (Sporcu, rakibinin performans artırıcı ilaçlar kullandığını iddia ederek onu kötüledi.)
  4. The restaurant defamed a customer by accusing him of not paying the bill. (Restoran, hesabı ödemediği için bir müşteriyi kötüleyerek suçladı.)
  5. The journalist defamed a public figure by publishing a misleading article about them. (Gazeteci, hakkında yanıltıcı bir makale yayınlayarak kamuoyu figürünü kötülemiştir.)

Türkçe karşılıklar:

  1. Kötülemek, iftira atmak
  2. Karalamak, lekelemek
  3. Kötülemek, iftira atmak
  4. Karalamak, kötülemek
  5. Kötülemek, iftira atmak
  6. Kötülemek, iftira atmak
  7. Kötülemek, iftira atmak
  8. Lekelemek, itibarını zedelemek
  9. Karalamak, iftira atmak
  10. Kötülemek, iftira atmak
  11. Kötülemek, iftira atmak
  12. Kötülemek, iftira atmak
  13. Lekelemek, itibarını zedelemek
  14. Kötülemek, iftira atmak
  15. Kötülemek, eleştirmek
  16. Kötülemek, iftira atmak
  17. Kötülemek, iftira atmak
  18. Kötülemek, iftira atmak
  19. Kötülemek, suçlamak
  20. Kötülemek, yanıltmak.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.