Deep-Fry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deep-Fry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deep-Fry İle İlgili Cümleler

Deep-fry kelimesinin Türkçe karşılığı “kızartma” veya “yağda kızartma” olarak çevrilebilir. Aşağıda, deep-fry kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır.

  1. I love deep-fried chicken, but I try not to eat it too often. (Derin yağda kızarmış tavukları seviyorum, ama çok sık yememeye çalışıyorum.)
  2. Eating too much deep-fried food can be unhealthy. (Çok fazla kızartma yemek sağlıksız olabilir.)
  3. I ordered the deep-fried calamari as an appetizer. (Aperatif olarak derin yağda kızartılmış kalamar sipariş ettim.)
  4. My mom makes the best deep-fried doughnuts. (Annem en iyi kızarmış çörekleri yapar.)
  5. Deep-frying is a cooking method that involves immersing food in hot oil. (Kızartma, yiyecekleri sıcak yağa batırma yöntemini içeren bir pişirme yöntemidir.)
  6. The deep-fried Oreos at the state fair are legendary. (Eyalet fuarındaki derin yağda kızarmış Oreolar efsanedir.)
  7. Deep-frying a turkey can be dangerous if not done properly. (Hindi kızartması doğru yapılmazsa tehlikeli olabilir.)
  8. The restaurant specializes in deep-fried seafood. (Restoran, derin yağda kızartılmış deniz ürünleri konusunda uzmanlaşmıştır.)
  9. Deep-fried foods are often crispy on the outside and tender on the inside. (Kızartılmış yiyecekler genellikle dışarıda çıtır çıtır ve içeride yumuşak olur.)
  10. I’m going to try to deep-fry a Twinkie at home. (Evde bir Twinkie’yi kızartmaya çalışacağım.)
  11. Deep-frying can add a lot of calories to food. (Kızartma yiyeceklere çok kalori ekleyebilir.)
  12. The fish and chips were deep-fried to perfection. (Balık ve patates kızartması mükemmel şekilde derin yağda kızartılmıştı.)
  13. I’ve never tried deep-fried ice cream before. (Daha önce hiç kızarmış dondurma denemedim.)
  14. Deep-fried food can be very tasty, but it should be eaten in moderation. (Kızartılmış yiyecekler çok lezzetli olabilir, ancak ölçülü bir şekilde tüketilmelidir.)
  15. The fairgrounds smelled of deep-fried everything.
  1. Deep-frying is a popular cooking method for preparing foods like chicken, fish, and vegetables. (Kızartma, tavuk, balık ve sebzeler gibi yiyecekleri hazırlamak için popüler bir pişirme yöntemidir.)
  2. I tried to deep-fry a turkey once, but it didn’t turn out well. (Bir kere hindi kızartmaya çalıştım, ama iyi çıkmadı.)
  3. Deep-fried foods can be very greasy and heavy, so they should be balanced with lighter options. (Kızartılmış yiyecekler çok yağlı ve ağır olabilir, bu nedenle daha hafif seçeneklerle dengelenmelidir.)
  4. The deep-fried pickles at this bar are amazing. (Bu bardaki kızarmış turşular harika.)
  5. Deep-frying requires a lot of oil, so it can be expensive and wasteful. (Kızartma, çok miktarda yağ gerektirir, bu nedenle pahalı ve israf olabilir.)

Overall, deep-frying can be a delicious way to prepare food, but it should be enjoyed in moderation due to its potential health risks.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.