Deep-Fry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Deep-Fry İle İlgili Cümleler
Deep-fry kelimesinin Türkçe karşılığı “kızartma” veya “yağda kızartma” olarak çevrilebilir. Aşağıda, deep-fry kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır.
- I love deep-fried chicken, but I try not to eat it too often. (Derin yağda kızarmış tavukları seviyorum, ama çok sık yememeye çalışıyorum.)
- Eating too much deep-fried food can be unhealthy. (Çok fazla kızartma yemek sağlıksız olabilir.)
- I ordered the deep-fried calamari as an appetizer. (Aperatif olarak derin yağda kızartılmış kalamar sipariş ettim.)
- My mom makes the best deep-fried doughnuts. (Annem en iyi kızarmış çörekleri yapar.)
- Deep-frying is a cooking method that involves immersing food in hot oil. (Kızartma, yiyecekleri sıcak yağa batırma yöntemini içeren bir pişirme yöntemidir.)
- The deep-fried Oreos at the state fair are legendary. (Eyalet fuarındaki derin yağda kızarmış Oreolar efsanedir.)
- Deep-frying a turkey can be dangerous if not done properly. (Hindi kızartması doğru yapılmazsa tehlikeli olabilir.)
- The restaurant specializes in deep-fried seafood. (Restoran, derin yağda kızartılmış deniz ürünleri konusunda uzmanlaşmıştır.)
- Deep-fried foods are often crispy on the outside and tender on the inside. (Kızartılmış yiyecekler genellikle dışarıda çıtır çıtır ve içeride yumuşak olur.)
- I’m going to try to deep-fry a Twinkie at home. (Evde bir Twinkie’yi kızartmaya çalışacağım.)
- Deep-frying can add a lot of calories to food. (Kızartma yiyeceklere çok kalori ekleyebilir.)
- The fish and chips were deep-fried to perfection. (Balık ve patates kızartması mükemmel şekilde derin yağda kızartılmıştı.)
- I’ve never tried deep-fried ice cream before. (Daha önce hiç kızarmış dondurma denemedim.)
- Deep-fried food can be very tasty, but it should be eaten in moderation. (Kızartılmış yiyecekler çok lezzetli olabilir, ancak ölçülü bir şekilde tüketilmelidir.)
- The fairgrounds smelled of deep-fried everything.
- Deep-frying is a popular cooking method for preparing foods like chicken, fish, and vegetables. (Kızartma, tavuk, balık ve sebzeler gibi yiyecekleri hazırlamak için popüler bir pişirme yöntemidir.)
- I tried to deep-fry a turkey once, but it didn’t turn out well. (Bir kere hindi kızartmaya çalıştım, ama iyi çıkmadı.)
- Deep-fried foods can be very greasy and heavy, so they should be balanced with lighter options. (Kızartılmış yiyecekler çok yağlı ve ağır olabilir, bu nedenle daha hafif seçeneklerle dengelenmelidir.)
- The deep-fried pickles at this bar are amazing. (Bu bardaki kızarmış turşular harika.)
- Deep-frying requires a lot of oil, so it can be expensive and wasteful. (Kızartma, çok miktarda yağ gerektirir, bu nedenle pahalı ve israf olabilir.)
Overall, deep-frying can be a delicious way to prepare food, but it should be enjoyed in moderation due to its potential health risks.
Hemen Yorum Yaz