Deduction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deduction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deduction (Çıkarım) Nedir?

Deduction, bir sonuca ulaşmak için bir dizi öncül ya da koşuldan yararlanarak mantıksal bir çıkarım yapma sürecidir.

Örnek Cümleler:

1. Deduction: Sherlock Holmes is a master of deduction. (Çıkarım: Sherlock Holmes, bir çıkarım ustasıdır.)
2. Deduction: If it’s raining outside, then the ground will be wet. (Çıkarım: Eğer dışarıda yağmur yağıyorsa, o zaman yer ıslak olacaktır.)
3. Deduction: The doctor deduced that the patient had a food allergy based on their symptoms. (Çıkarım: Doktor, hastanın belirtilerine dayanarak, hastanın bir gıda alerjisi olduğunu çıkardı.)
4. Deduction: From the footprints in the snow, I deduced that someone had been walking around the house. (Çıkarım: Kar üzerindeki ayak izlerinden, birinin evin etrafında dolaştığı sonucuna vardım.)
5. Deduction: Based on his previous behavior, I deduced that he would not show up to the meeting. (Çıkarım: Önceki davranışlarına dayanarak, toplantıya gelmeyeceğini çıkardım.)
6. Deduction: If the gas gauge is on empty, then the car needs more fuel. (Çıkarım: Eğer yakıt göstergesi boşta ise, o zaman arabaya daha fazla yakıt gerekiyor.)
7. Deduction: The detective used deduction to solve the mystery. (Çıkarım: Dedektif, gizemi çözmek için çıkarım kullanmıştı.)
8. Deduction: Based on the evidence, the jury deduced that the defendant was guilty. (Çıkarım: Kanıtlara dayanarak, jüri sanığın suçlu olduğunu çıkardı.)
9. Deduction: If the store is closed, then we will have to come back later. (Çıkarım: Eğer mağaza kapalıysa, o zaman daha sonra geri gelmek zorunda kalacağız.)
10. Deduction: The scientist deduced that the experiment was flawed based on the unexpected results. (Çıkarım: Bilim adamı, beklenmedik sonuçlara dayanarak deneyin kusurlu olduğunu çıkardı.)
11. Deduction: If it’s hot outside, then I will need to wear sunscreen. (Çıkarım: Eğer dış

    arıda sıcaksa, o zaman güneş kremi sürmem gerekecek.)

12. Deduction: The detective deduced that the murderer was left-handed based on the angle of the bullet wound. (Çıkarım: Dedektif, kurşun yarasının açısına dayanarak katilin solak olduğunu çıkardı.)
13. Deduction: If you don’t study for the test, then you will probably fail. (Çıkarım: Eğer sınava çalışmazsanız, muhtemelen başarısız olacaksınız.)
14. Deduction: The investor deduced that the company was profitable based on their financial statements. (Çıkarım: Yatırımcı, finansal tablolarına dayanarak şirketin karlı olduğunu çıkardı.)
15. Deduction: If you eat too much junk food, then you will gain weight. (Çıkarım: Eğer çok fazla abur cubur yerseniz, kilo alacaksınız.)
16. Deduction: The detective deduced that the suspect was lying based on their inconsistent story. (Çıkarım: Dedektif, çelişkili hikayelerine dayanarak şüphelinin yalan söylediğini çıkardı.)
17. Deduction: If the train is delayed, then we will miss our connection. (Çıkarım: Eğer tren gecikirse, bağlantımızı kaçıracağız.)
18. Deduction: The teacher deduced that the student had plagiarized their paper based on the similarities to an online source. (Çıkarım: Öğretmen, çevrimiçi bir kaynağa benzerliklerine dayanarak öğrencinin kaçakçılık yaptığını çıkardı.)
19. Deduction: If you don’t exercise regularly, then your health may suffer. (Çıkarım: Eğer düzenli olarak egzersiz yapmazsanız, sağlığınız zarar görebilir.)
20. Deduction: The detective deduced that the thief had used a crowbar to break into the house based on the marks on the door. (Çıkarım: Dedektif, kapıdaki işaretlere dayanarak hırsızın evi kırmak için bir kırık çubuk kullandığını çıkardı.)