Decline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decline, “geri çekilme”, “azalma” veya “düşüş” anlamlarına gelen bir fiildir.

  1. The number of visitors to the museum has been in decline since last year. (Müze ziyaretçi sayısı geçen yıldan beri düşüşte.)
  2. She had to decline the invitation because she had a prior engagement. (Önceden bir planı olduğu için daveti geri çevirmek zorunda kaldı.)
  3. The population of the town has been in decline for the past decade. (Kent nüfusu son on yıldır azalıyor.)
  4. The company’s profits are in decline due to the economic recession. (Şirketin karı ekonomik durgunluk nedeniyle azalıyor.)
  5. He declined the offer of a promotion because he preferred to stay in his current position. (Şimdiki pozisyonunda kalmayı tercih ettiği için terfi teklifini geri çevirdi.)
  6. The health of the patient has been in decline since the surgery. (Ameliyattan sonra hastanın sağlığı kötüleşti.)
  7. The value of the stock has been in decline for the past week. (Stok değeri geçen haftadan beri düşüşte.)
  8. She politely declined the offer of a drink from her colleague. (Meslektaşından gelen içki teklifini nazikçe geri çevirdi.)
  9. The decline in sales has led to the company laying off some of its employees. (Satışlardaki düşüş, şirketin bazı çalışanlarını işten çıkarmasına neden oldu.)
  10. The decline in the quality of the product led to a decrease in customer satisfaction. (Ürün kalitesindeki düşüş, müşteri memnuniyetinde bir azalmaya neden oldu.)
  11. The decline of the ancient civilization is still a mystery to historians. (Antik uygarlığın gerilemesi hala tarihçiler için bir sır.)
  12. She declined the offer of help from her friends because she wanted to do it on her own. (Arkadaşlarının yardım teklifini reddetti, çünkü kendi başına yapmak istedi.)
  13. The decline in the price of oil has affected the economy of oil-producing countries. (Petrol fiyatlarındaki düşüş, petrol üreten ülkelerin ekonomisini etkiledi.)
  14. The decline of the company’s reputation led to a decrease in sales. (Şirketin itibarının düşmesi, satışlarda bir azalmaya neden oldu.)
  15. She declined to comment on the controversial issue. (Tartışmalı konuda yorum yapmaktan kaçındı.)
  16. The decline in the number of fish in the river is a cause for concern for environmentalists. (Nehirdeki balık sayısındaki azalma, çevreciler için endişe verici bir durum.)
  17. The decline in the value of the currency has made imports more expensive. (Para biriminin değer kaybı, ith

alatların daha pahalı hale gelmesine neden oldu.)
18. The decline of the company’s market share is a result of increased competition. (Şirketin pazar payındaki azalış, artan rekabetin bir sonucudur.)

  1. He declined to participate in the controversial project due to ethical concerns. (Etik endişeler nedeniyle tartışmalı projeye katılmaktan kaçındı.)
  2. The decline of the city’s infrastructure has led to a decrease in tourism. (Şehrin altyapısındaki düşüş, turizmde bir azalmaya neden oldu.)

Turkish translations:

  1. Müze ziyaretçi sayısı geçen yıldan beri düşüşte.
  2. Önceden bir planı olduğu için daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
  3. Kent nüfusu son on yıldır azalıyor.
  4. Şirketin karı ekonomik durgunluk nedeniyle azalıyor.
  5. Şimdiki pozisyonunda kalmayı tercih ettiği için terfi teklifini geri çevirdi.
  6. Ameliyattan sonra hastanın sağlığı kötüleşti.
  7. Stok değeri geçen haftadan beri düşüşte.
  8. Meslektaşından gelen içki teklifini nazikçe geri çevirdi.
  9. Satışlardaki düşüş, şirketin bazı çalışanlarını işten çıkarmasına neden oldu.
  10. Ürün kalitesindeki düşüş, müşteri memnuniyetinde bir azalmaya neden oldu.
  11. Antik uygarlığın gerilemesi hala tarihçiler için bir sır.
  12. Arkadaşlarının yardım teklifini reddetti, çünkü kendi başına yapmak istedi.
  13. Petrol fiyatlarındaki düşüş, petrol üreten ülkelerin ekonomisini etkiledi.
  14. Şirketin itibarının düşmesi, satışlarda bir azalmaya neden oldu.
  15. Tartışmalı konuda yorum yapmaktan kaçındı.
  16. Nehirdeki balık sayısındaki azalma, çevreciler için endişe verici bir durum.
  17. Para biriminin değer kaybı, ithalatların daha pahalı hale gelmesine neden oldu.
  18. Şirketin pazar payındaki azalış, artan rekabetin bir sonucudur.
  19. Etik endişeler nedeniyle tartışmalı projeye katılmaktan kaçındı.
  20. Şehrin altyapısındaki düşüş, turizmde bir azalmaya neden oldu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.