Decide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decide İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decide

Decide, bir karar vermek, belirlemek, karara varmak anlamına gelir.

  1. I can’t decide which movie to watch tonight. (Bu gece hangi filmi izleyeceğime karar veremiyorum.)
  2. She finally decided to quit her job and start her own business. (Sonunda işini bırakıp kendi işini kurmaya karar verdi.)
  3. It’s important to decide what to wear before the party. (Partiden önce ne giyeceğinize karar vermek önemlidir.)
  4. He needs to decide whether to go to college or start working. (Üniversiteye gitmek mi yoksa çalışmaya başlamak mı karar vermesi gerekiyor.)
  5. The jury couldn’t decide on a verdict. (Jüri, bir karara varamadı.)
  6. After much consideration, we decided to buy a house instead of renting. (Çok düşündükten sonra, kiralama yerine ev satın almaya karar verdik.)
  7. I’m having a hard time deciding which restaurant to go to. (Hangi restorana gitmeliyim diye karar vermek zorlanıyorum.)
  8. She had to decide between two job offers. (İki iş teklifi arasında karar vermek zorunda kaldı.)
  9. We have to decide on a date for the meeting. (Toplantı için bir tarih belirlememiz gerekiyor.)
  10. He couldn’t decide whether to take the job or not. (İşi alıp almamaya karar veremedi.)
  11. I’ve decided to go on vacation next week. (Gelecek hafta tatil yapmaya karar verdim.)
  12. The committee will decide on the budget for the project. (Komite, proje için bütçeye karar verecek.)
  13. She’s trying to decide what to do with her life. (Hayatında ne yapacağına karar vermeye çalışıyor.)
  14. We decided to postpone the wedding until next year. (Düğünü gelecek yıla kadar ertelemeye karar verdik.)
  15. He quickly decided to take the shortcut through the park. (Hızlıca, parkın içinden kısa yolu almayı karar verdi.)
  16. They have to decide on a name for their new business. (Yeni işleri için bir isim belirlemeleri gerekiyor.)
  17. I’m still trying to decide whether to buy a car or not. (Araba satın almaya karar verip vermemekte hala kararsızım.)
  18. After much debate, the board finally decided to approve the new project. (Uzun tartışmaların ardından, yönetim kurulu yeni projeyi onaylamaya karar verdi.)
  19. She decided to learn a new language this year. (Bu yıl yeni bir dil öğrenmeye karar verdi.)
  20. The judge will decide the outcome of the case. (Hakim, davada sonucu belirleyecek.)
  1. We need to decide on a color scheme for the living room. (Salon için bir renk düzeni belirlememiz gerekiyor.)
  2. He couldn’t decide between the chicken or the fish for dinner. (Akşam yemeği için tavuk mu yoksa balık mı yemesi gerektiğine karar veremedi.)
  3. The company’s CEO will decide on the new marketing strategy. (Şirketin CEO’su yeni pazarlama stratejisine karar verecek.)
  4. I finally decided to take up yoga for relaxation. (Sonunda gevşemek için yoga yapmaya karar verdim.)
  5. She needs to decide on a career path before graduating from college. (Üniversiteden mezun olmadan önce bir kariyer yoluna karar vermesi gerekiyor.)
  6. The committee members will decide on the winner of the competition. (Komite üyeleri yarışmanın kazananını belirleyecekler.)
  7. I can’t decide which book to read first. (Hangi kitabı önce okuyacağıma karar veremiyorum.)
  8. After much deliberation, we decided to invest in the stock market. (Çok düşünüp taşındıktan sonra, borsaya yatırım yapmaya karar verdik.)
  9. He needs to decide on a major before applying to university. (Üniversiteye başvurmadan önce bir ana dal seçmesi gerekiyor.)
  10. The coach will decide on the starting lineup for the game. (Antrenör, oyuna başlayacak kadroya karar verecek.)

(Hope these examples are helpful!)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.