Decapitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decapitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Decapitation Nedir?

Decapitation, başın vücuttan kesilmesi anlamına gelir. Bu, idam cezası, savaş veya kazalar gibi farklı nedenlerle gerçekleşebilir.

Örnek cümleler:

1. Decapitation is a common method of execution in some countries.
   (Decapitation, bazı ülkelerde yaygın bir idam yöntemidir.)

2. After the accident, the victim’s body was found with signs of decapitation.
   (Kaza sonrasında, kurbanın vücudu decapitation belirtileri göstererek bulundu.)

3. The guillotine was invented as a more humane way of performing decapitations.
   (Giyotin, decapitation işlemini daha insancıl bir şekilde yapmak için icat edilmiştir.)

4. The king ordered the decapitation of the traitor.
   (Kral, hainin decapitation‘ını emretti.)

5. The terrorist group threatened to carry out decapitations of hostages.
   (Terörist grup, rehinelerin decapitationlarını gerçekleştirmekle tehdit etti.)

6. In ancient times, decapitation was a common form of punishment for criminals.
   (Eski zamanlarda, suçlular için decapitation yaygın bir ceza şekliydi.)

7. The executioner was known for his swift and accurate decapitations.
   (İnfazcı, hızlı ve doğru decapitation‘larıyla tanınıyordu.)

8. The movie featured a graphic decapitation scene that made some viewers uncomfortable.
   (Film, bazı izleyicileri rahatsız eden açık bir decapitation sahnesi içeriyordu.)

9. The soldiers were instructed to use decapitation as a means of psychological warfare.
   (Askerlere, psikolojik savaşın bir aracı olarak decapitation kullanmaları talimatı verildi.)

10. The criminal was sentenced to decapitation for his heinous crimes.
    (Suçlu, işlediği korkunç suçlar nedeniyle

11. The medieval executioner carried out decapitations in the town square for all to see.
    (Ortaçağ idamcısı, herkesin görebileceği şekilde şehir meydanında decapitation işlemleri gerçekleştirdi.)

12. The rebel leader was captured and faced the possibility of decapitation by the government.
    (Azılı lider yakalandı ve hükümet tarafından decapitation ile karşı karşıya kaldı.)

13. The executioner’s sword was sharp and efficient for performing decapitations.
    (İnfazcının kılıcı, decapitation işlemleri için keskin ve verimliydi.)

14. The ancient Greeks believed that decapitation was a swift and honorable death.
    (Eski Yunanlılar, decapitation‘ın hızlı ve onurlu bir ölüm olduğuna inanırlardı.)

15. The prisoners were lined up for decapitation in front of the firing squad.
    (Mahkumlar, ateş hattının önünde decapitation için sıraya dizildiler.)

16. The medieval king ordered the decapitation of his enemies as a warning to others.
    (Ortaçağ kralı, diğerlerine bir uyarı olarak düşmanlarının decapitation‘ını emretti.)

17. The executioner wore a hood to conceal his identity during decapitations.
    (İnfazcı, decapitation işlemleri sırasında kimliğini gizlemek için bir başlık giyerdi.)

18. The prisoners were horrified when they learned that decapitation was the method of execution.
    (Mahkumlar, idamın yönteminin decapitation olduğunu öğrendiklerinde dehşete düştüler.)

19. The executioner’s assistant was responsible for holding the prisoner’s head steady during decapitations.
    (İnfazcının yardımcısı, decapitation işlemleri sırasında mahkumun başını sabit tutmakla sorumluydu.)

20. The news of the celebrity’s decap