Debtor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Debtor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Debtor Nedir?

Debtor, borçlu anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılmaktadır. Borçlu olan kişi ya da kuruluşları ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. The debtor has to pay back the loan with interest. (Borçlu faiziyle birlikte krediyi geri ödemek zorundadır.)
  2. My friend is a debtor to the bank for his car loan. (Arkadaşım arabası için bankaya bir borçlu durumda.)
  3. The company is facing financial troubles and is struggling to pay off its debtors. (Şirket mali sıkıntılarla karşı karşıya ve borçlarını ödemekte zorlanıyor.)
  4. The debtor failed to make his monthly payments on time. (Borçlu, aylık ödemelerini zamanında yapamadı.)
  5. The bank will take legal action against the debtor if he doesn’t pay his debts. (Banka, borçlarını ödemezse borçlu hakkında yasal işlem başlatacak.)
  6. He is a debtor to several creditors and is struggling to keep up with his payments. (O, birkaç alacaklıya borçlu ve ödemelerini yapmakta zorlanıyor.)
  7. The debtor pleaded with the bank to give him more time to pay off his debts. (Borçlu, borçlarını ödemek için daha fazla zaman istemek için bankayla yalvardı.)
  8. The debtor filed for bankruptcy after failing to pay back his debts. (Borçlu, borçlarını geri ödeyemeyince iflas başvurusu yaptı.)
  9. The debtor was able to negotiate a lower interest rate with the bank. (Borçlu, bankayla daha düşük bir faiz oranı üzerinde anlaşma yapabildi.)
  10. The debtor promised to pay back the loan as soon as possible. (Borçlu, krediyi mümkün olan en kısa sürede geri ödeyeceğine söz verdi.)
  11. The debtor was relieved to hear that his request for a loan extension had been approved. (Borçlu, kredi uzatma talebinin onaylandığını duyunca rahatladı.)
  12. The debtor was able to pay off his debts by selling his car. (

Borçlu arabasını satarak borçlarını ödeyebildi.)
13. The debtor was taken to court for not paying back his loans. (Borçlu, kredilerini geri ödemediği için mahkemeye çıkarıldı.)

  1. The debtor asked his family for help in paying off his debts. (Borçlu, ailesinden borçlarını ödemede yardım istedi.)
  2. The debtor was in a difficult financial situation and couldn’t afford to pay his debts. (Borçlu, zor bir mali durumda ve borçlarını ödemeye gücü yetmiyordu.)
  3. The company’s debtors were becoming increasingly impatient with the delays in payment. (Şirketin borçluları, ödeme gecikmelerinden dolayı giderek daha sabırsız hale geliyorlardı.)
  4. The debtor was able to secure a loan from a different bank to pay off his debts. (Borçlu, borçlarını ödemek için farklı bir bankadan kredi almayı başardı.)
  5. The debtor was relieved to hear that the bank had agreed to reduce his monthly payments. (Borçlu, bankanın aylık ödemelerini azaltmayı kabul ettiğini duyunca rahatladı.)
  6. The company was able to negotiate a payment plan with its debtors. (Şirket, borçlu olanlarıyla bir ödeme planı üzerinde anlaşmayı başardı.)
  7. The debtor was required to provide collateral in order to secure the loan. (Borçlu, krediyi temin etmek için teminat sağlamak zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.