Debacle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Debacle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Debacle

Debacle, bir projenin veya planın tamamen başarısız olması veya çöküşü anlamına gelir. Bu kelime genellikle büyük bir felaket veya fiyaskoyu ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The company’s new product launch was a debacle. (Şirketin yeni ürün lansmanı fiyaskoyla sonuçlandı.)
  2. The team’s performance in the championship was a complete debacle. (Takımın şampiyonadaki performansı tam bir fiyaskoydu.)
  3. The construction project turned into a debacle due to poor planning. (İnşaat projesi kötü planlama nedeniyle fiyaskoyla sonuçlandı.)
  4. The political leader’s speech was a debacle and caused a lot of controversy. (Politik liderin konuşması fiyasko oldu ve birçok tartışmaya neden oldu.)
  5. The merger between the two companies was a debacle and caused both to suffer significant losses. (İki şirket arasındaki birleşme fiyasko oldu ve her ikisi de önemli kayıplar yaşadı.)
  6. The product launch was a complete debacle due to a lack of testing. (Ürün lansmanı test eksikliği nedeniyle tam bir fiyasko oldu.)
  7. The team’s coaching staff was blamed for the debacle on the field. (Takımın antrenörleri sahadaki fiyaskodan sorumlu tutuldu.)
  8. The film’s poor reviews led to a box office debacle. (Filmin kötü eleştirileri gişe fiyaskosuna yol açtı.)
  9. The new restaurant’s opening night was a debacle due to a lack of preparation. (Yeni restoranın açılış gecesi hazırlıksızlık nedeniyle fiyasko oldu.)
  10. The company’s attempt to enter the foreign market was a debacle. (Şirketin yabancı piyasaya giriş girişimi fiyasko oldu.)
  11. The project’s deadline was missed, resulting in a major debacle for the company. (Projenin süresi kaçırıldı ve bu şirket için büyük bir fiyasko oldu.)
  12. The team’s star player’s injury caused a debacle in their chances for the championship. (Takımın yıldız oyuncusunun sakatlanması, şampiyonluk şansları için bir fiyaskoya neden oldu.)
  13. The company’s CEO resigned after the debacle of the failed product launch. (Şirketin başarısız ürün lansmanı fiyaskosundan sonra CEO istifa etti.)
  14. The financial debacle of the company led to its bankruptcy. (Şirketin finansal fiyaskosu iflasına neden oldu.)
  15. The team’s inability to score a goal caused a debacle on the field. (Takımın gol atamaması, sahada bir fiyaskoya neden oldu.)
  16. The company’s expansion plans turned into a debacle due to unexpected economic conditions. (Şirketin genişleme planları beklenmedik ekonomik koşullar nedeniyle fiyasko oldu.)
    17
  1. The political party’s campaign was a debacle due to scandals and controversy. (Siyasi partinin kampanyası skandallar ve tartışmalar nedeniyle bir fiyaskoya dönüştü.)
  2. The team’s lack of preparation caused a debacle in their performance. (Takımın hazırlıksızlığı performanslarında bir fiyaskoya neden oldu.)
  3. The company’s new advertising campaign was a complete debacle and did not generate any new business. (Şirketin yeni reklam kampanyası tam bir fiyasko oldu ve yeni iş üretmedi.)
  4. The government’s handling of the crisis was a debacle and caused public outrage. (Hükümetin krizi yönetimi fiyasko oldu ve halkın öfkesine neden oldu.)

(Türkçe çevirileri kalın ve koyu mavi olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.