Deadpan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deadpan İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Deadpan Nedir?

Deadpan, düz bir ifade veya ses tonu kullanarak şaka yapma veya mizah yapma tarzıdır. Bu tarz, şakayı anlatan kişinin yüz ifadesinin ve ses tonunun nötr kalmasıyla karakterize edilir. Bu tarz, ironi ve mizah duygusu ile birleştirilerek kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

  1. She delivered the punchline with a deadpan expression. (O, mizahın son darbesini düz bir ifadeyle yaptı.)
  2. The comedian’s deadpan delivery left the audience unsure if he was joking. (Komedyenin düz ifadesi, izleyicilerin şaka mı yaptığını bilmedikleri bir durumda bıraktı.)
  3. He deadpanned his response, causing everyone to burst out laughing. (O, cevabını düz bir ifadeyle verdi ve herkesi kahkahalara boğdu.)
  4. Despite the serious nature of the situation, she managed to deadpan a witty remark. (Durumun ciddiyetine rağmen, o esprili bir yorumla düz bir ifadeyle başa çıktı.)
  5. The news anchor’s deadpan delivery made the tragic story even more heartbreaking. (Haber spikerinin düz ifadesi, trajik hikayeyi daha da yürek burkan hale getirdi.)
  6. He deadpanned his way through the entire interview, leaving the interviewer uncertain of his true feelings. (O, röportajın tamamını düz bir ifadeyle geçirdi ve röportajcının gerçek duygularından emin olmasını engelledi.)
  7. She deadpanned a hilarious joke, leaving her friends in stitches. (O, kahkahalar içinde kalan arkadaşlarını esprili bir şekilde düz bir ifadeyle bıraktı.)
  8. The actor’s deadpan delivery added to the absurdity of the scene. (Oyuncunun düz ifadesi, sahnenin saçmalığına katkıda bulundu.)
  9. He deadpanned his way through the awkward situation, making everyone else uncomfortable. (O, garip durumun içinden düz bir ifadeyle geçti ve herkesi rahatsız etti.)
  10. The deadpan delivery of the punchline caught everyone off guard. (Mizahın son darbesinin düz ifadeyle verilmesi herkesi şaşırttı.)
  11. Her deadpan response to the criticism only made her critics angrier. (Eleştirilere verdiği düz yanıtlar, eleştirmenlerini daha da öfkelendirdi.)
  12. He has a natural talent for deadpan humor. (O, doğal olarak düz ifadeli mizah yapma yeteneğine sahip.)

=”color:blue; font-weight:bold;”>The deadpan expression on his face made it impossible to tell if he was serious or joking. (Yüzündeki düz ifade, ciddi mi yoksa şaka mı yaptığını söylemeyi imkansız hale getirdi.)
14. The deadpan delivery of the news made it even more difficult to swallow. (Haberlerin düz ifadeyle verilmesi, kabullenmeyi daha da zorlaştırdı.)

  1. She deadpanned her way out of a difficult situation, leaving everyone else stunned. (O, zor bir durumdan düz bir ifadeyle geçti ve herkesi şaşırttı.)
  2. The actor’s deadpan expression added to the suspense of the scene. (Oyuncunun düz ifadesi, sahnedeki gerilime katkıda bulundu.)
  3. The deadpan delivery of the joke made it even funnier. (Şakanın düz ifadeyle verilmesi, daha da komik hale getirdi.)
  4. He often uses deadpan humor to lighten the mood. (O, sık sık mizah yapmak için düz ifadeler kullanır.)
  5. Her deadpan delivery of the insult left everyone speechless. (Hakaretin düz ifadeyle verilmesi, herkesi suskun bıraktı.)
  6. The comedian’s deadpan performance was met with mixed reviews. (Komedyenin düz ifadeyle yaptığı performans, karışık eleştiriler aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.