Daunting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Daunting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Daunting

Daunting, “yıldırıcı, göz korkutucu” gibi anlamlara gelir.

  1. It can be daunting to start a new job. (Yeni bir işe başlamak korkutucu olabilir.)
  2. The task ahead of us is daunting. (Önümüzdeki görev korkutucu.)
  3. Going to a foreign country alone can be daunting. (Yalnız başına yabancı bir ülkeye gitmek korkutucu olabilir.)
  4. The prospect of climbing that mountain was daunting. (O dağa tırmanma olasılığı korkutucuydu.)
  5. Starting a new school can be daunting for some children. (Yeni bir okula başlamak bazı çocuklar için korkutucu olabilir.)
  6. The idea of public speaking is daunting for many people. (Toplu konuşma fikri birçok insan için korkutucudur.)
  7. Writing a book can be a daunting task. (Kitap yazmak korkutucu bir görev olabilir.)
  8. As a new teacher, dealing with difficult students can be daunting. (Yeni bir öğretmen olarak, zor öğrencilerle başa çıkmak korkutucu olabilir.)
  9. Starting your own business can be daunting, but also rewarding. (Kendi işinizi başlatmak korkutucu olabilir, ancak ödüllendirici de olabilir.)
  10. Learning a new language can be a daunting challenge. (Yeni bir dil öğrenmek korkutucu bir zorluk olabilir.)
  11. The idea of skydiving is daunting to some people. (Skydiving fikri bazı insanlar için korkutucudur.)
  12. For many people, the thought of public speaking is daunting. (Birçok insan için, toplu konuşma düşüncesi korkutucudur.)
  13. The task of cleaning up the whole house was daunting, but we managed to do it. (Tüm evi temizlemek korkutucuydu, ancak başardık.)
  14. Preparing for a marathon can be a daunting task, but with training it’s possible. (Maraton için hazırlık yapmak korkutucu bir görev olabilir, ancak eğitimle mümkündür.)
  15. Starting a new relationship can be a daunting experience. (Yeni bir ilişkiye başlamak korkutucu bir deneyim olabilir.)
  16. For some people, the idea of going to the dentist can be daunting. (Bazı insanlar için, dişçiye gitme fikri korkutucu olabilir.)
  17. The prospect of speaking in front of a large audience is daunting. (Büyük bir izleyici önünde kon

    uşma olasılığı korkutucu.)

  18. Starting a new hobby can be daunting, but it’s also exciting. (Yeni bir hobiye başlamak korkutucu olabilir, ancak heyecan verici de olabilir.)
  19. The idea of starting a family can be daunting, but also fulfilling. (Bir aile kurma fikri korkutucu olabilir, ancak tatmin edici de olabilir.)
  20. Learning how to drive can be a daunting experience. (Araç kullanmayı öğrenmek korkutucu bir deneyim olabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.