Daunting İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Daunting
Daunting, “yıldırıcı, göz korkutucu” gibi anlamlara gelir.
- It can be daunting to start a new job. (Yeni bir işe başlamak korkutucu olabilir.)
- The task ahead of us is daunting. (Önümüzdeki görev korkutucu.)
- Going to a foreign country alone can be daunting. (Yalnız başına yabancı bir ülkeye gitmek korkutucu olabilir.)
- The prospect of climbing that mountain was daunting. (O dağa tırmanma olasılığı korkutucuydu.)
- Starting a new school can be daunting for some children. (Yeni bir okula başlamak bazı çocuklar için korkutucu olabilir.)
- The idea of public speaking is daunting for many people. (Toplu konuşma fikri birçok insan için korkutucudur.)
- Writing a book can be a daunting task. (Kitap yazmak korkutucu bir görev olabilir.)
- As a new teacher, dealing with difficult students can be daunting. (Yeni bir öğretmen olarak, zor öğrencilerle başa çıkmak korkutucu olabilir.)
- Starting your own business can be daunting, but also rewarding. (Kendi işinizi başlatmak korkutucu olabilir, ancak ödüllendirici de olabilir.)
- Learning a new language can be a daunting challenge. (Yeni bir dil öğrenmek korkutucu bir zorluk olabilir.)
- The idea of skydiving is daunting to some people. (Skydiving fikri bazı insanlar için korkutucudur.)
- For many people, the thought of public speaking is daunting. (Birçok insan için, toplu konuşma düşüncesi korkutucudur.)
- The task of cleaning up the whole house was daunting, but we managed to do it. (Tüm evi temizlemek korkutucuydu, ancak başardık.)
- Preparing for a marathon can be a daunting task, but with training it’s possible. (Maraton için hazırlık yapmak korkutucu bir görev olabilir, ancak eğitimle mümkündür.)
- Starting a new relationship can be a daunting experience. (Yeni bir ilişkiye başlamak korkutucu bir deneyim olabilir.)
- For some people, the idea of going to the dentist can be daunting. (Bazı insanlar için, dişçiye gitme fikri korkutucu olabilir.)
- The prospect of speaking in front of a large audience is daunting. (Büyük bir izleyici önünde kon
uşma olasılığı korkutucu.)
- Starting a new hobby can be daunting, but it’s also exciting. (Yeni bir hobiye başlamak korkutucu olabilir, ancak heyecan verici de olabilir.)
- The idea of starting a family can be daunting, but also fulfilling. (Bir aile kurma fikri korkutucu olabilir, ancak tatmin edici de olabilir.)
- Learning how to drive can be a daunting experience. (Araç kullanmayı öğrenmek korkutucu bir deneyim olabilir.)
Hemen Yorum Yaz